Farmasi Matte Lipstick // Mat Ruj -No.16


30 Kasım 2015 Pazartesi

Farmasi'nin bu rujuyla bizi Gülsen, Okula Merhaba Partisi'nde tanıştırmıştı. O partiyle ilgili detayları okumak için TIKTIK lütfen. Farmasi'nin mat ruj serisinden daha önce de bir renk denemiş ve oldukça beğenmiştim (TIKTIK). Daha doğal bir tona sahip olan bu renk de en az bir önceki kırmızı kadar hoşuma gitti.


Bu sefer denediğim renk 16 numara, tanımlamayı nasıl başarabileceğimi bilemediğim oldukça şirin bir tonu var. Kahve alt tonlu, sıcak bir şeftali diyebilirim. Aslında kabında, dudağımda olduğu kadar canlı durmuyor. Fakat ben dudağımdaki rengi de oldukça sevdim.


Matte Lipstick serisi adının hakkını veren mat rujlara sahip. Dudak kusurlarını bir miktar belli edebiliyor; ama, genel olarak dudağı kurutmuyor. Dudağı çekiştirmeden rahatça sürülüyor ve orta düzeyde bir kalıcılığa sahip. Ve gerçekten tek sürüşte dudağa rengini veriyor.


Farmasi Matte Lipstick (rujların) satış fiyatı 25 TL; ancak sanırım şu anda indirimle 15 TL'ye satış danışmanlarından temin edebilirsiniz.

Mutlu haftalar!!!







Basın Bülteni: Holiday Inn Ankara Çukurambar 1 Yaşında


29 Kasım 2015 Pazar

Holiday Inn Ankara Çukurambar 2014 yılı Kasım ayında misafirlerine kapılarını açtı. Başkent’in hızla gelişen iş ve yaşam merkezi  Çukurambar bölgesinde, bakanlıklara, hükümet binalarına ve uluslararası şirketlerin genel merkezlerine yakınlığı ile özellikle iş amaçlı seyahat eden misafirler için muhteşem bir konuma sahip.  

InterContinental Hotels Group’a bağlı olarak kurum kültürü ve marka anlayışını koruyarak rekabet koşulları içerisinde en iyi hizmeti verebilmek çabası içinde. Ankara’nın ilk Holiday Inn markalı 5 yıldızlı oteli. Türkiye'nin ise ilk ve tek open lobby konseptine sahip olan IHG oteli olması ile farklılık yaratıyor.


Maç yayınlarının, oyun alanlarının, çalışma ve okuma bölümlerinin yer aldığı Open Lobby atmosferine Starbucks markasını da ekleyerek hizmet kalitesini günden güne artırıyor. Misafirlerine Starbucks marka kahve seçeneği sunması ile Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyor. Kendi işlettiği Mizuno Fitness & SPA Club’da sauna, buhar banyosu, jakuzi, masaj, fitness ve kapalı yüzme havuzu gibi tüm imkanları misafirlerine sunabiliyor. İçerisinde yer alan Mizuno Shop hem konaklayan hem de konaklamayan misafirlerinin spor malzeme alış verişi yapabilme imkanı sağlıyor.  


Ev rahatlığı sunan ve herkesin kullanımına açık olan bu konsept, konaklamanın yanı sıra hoşça vakit geçirebilmek için yaşamak isteyeceğiniz tüm ayrıntıları bir araya getiriyor.  







Alışveriş Diyetimde Nasıl Başarılı Oldum?


27 Kasım 2015 Cuma

Tam da Black Friday denen alışveriş çılgınlığının ortasındayken böyle bir yazıyı kim, neden okumak ister bilmemekle birlikte, bu çılgınlıktan ilk defa bu sene hiç nasibimi almadan kurtulmuş olmanın verdiği coşkuyla uyguladığım yöntemi paylaşmak istedim. Hani bu tüketim toplumunda birilerine yararlı olurum belki. Yazıyı yazarken kendime de bu kadar basit bir şey üzerinde bu kadar uzun düşünmüş olduğum için de çok güldüm. Ama beni mantıklı harcayan insanlar değil, benim gibi alışveriş çılgınları anlar. Zaten hedef kitlem de bu grup :)

Daha önce bahsetmiş olduğum Derle, Topla, Rahatla kitabını okuduktan sonra evde geniş çaplı bir temizlik-ayırma-atma çalışması yaptım. Bu süreçte kozmetiklerin de yarısı gitti. Ve kalan yarısının da hala bir Tekin Acar ya da Sevil Parfümeri'ye rakip olabilecek miktarda çok malzeme olduğunu görünce epey içim sıkıldı. Mesela an itibariyle elimde 3 yıl sürekli kullansam anca bitirebileceğim miktarda bronzer, keza aydınlatıcı, muhtelif renklerde allık, ruj, far, rimel, göz kalemi... kısacası aklınıza gelecek her türlü malzeme mevcut. Üstelik, "beni mutlu etmeyenleri" de elden çıkarmış olduğuma göre, kalanlarla mutlu mesut yaşayabilirim; performans açısından bir sıkıntıları yok yani. O zaman dedim ki kendi kendime, neden hala gözüm cicili bicili raflarda? Ya da "why so açgözlü canısı?"

Aslında yanıtı basit: merak! Evet, yalnızca bu. Çünkü artık yeni bir kozmetik malzemesi almak beni eskisi kadar "uzun süre" mutlu etmiyor. Evet, aldığım zaman çok seviniyorum, bir-iki gün kullanıyorum, sonra 3-4 ay geçip çekmecenin derinliklerinde melül melül yatarken buluyorum. Artık bu tür bir harcama tarzının beni rahatsız ettiğini fark ettim. Eğer elimdeki ürünlerin performansı beni mutlu ediyorsa, bitmeden yenisini almak çok gereksiz, değil mi?

Tabii etrafta indirimler, sürpriz kutular, sürekli çıkan ve insanı Adriana Lima yapmaya and içen ürünler olduğu sürece bu kararı uygulamak çok zor; hatta bir blogger için tam bir irade sınavı. Son 1,5 ay içinde bu sınav sürecini alnımın akıyla atlattığımı düşünüyorum; ama, tabii daha yolun başındayım. Ve hani hiç mağazalara girmiyor da değilim. Hatta şöyle söyleyeyim, son Gratis indiriminde 4 kere Gratis'e girip her seferinde elim boş çıktım. Black Friday indirimlerinden hiçbir şey almadığımı da yazmıştım, değil mi? 

Nasıl yapıyorum peki? Bana şimdiye kadar "almıycam artık, diyete girdim, valla bak" tarzı motivasyonlar hiç etki etmedi. İlk indirim ya da koleksiyon ürününde patladım. Amaan, bu ruj 10 TL'cik canım, o sayılmaz diye başlayıp kendimi Bobbi Brown'dan "ama yani yanında bilmem kaç TL değerinde bilmem ne hediyesi vardı" diye 200 TL'lik alışveriş yaparken buldum (sonra o hediyeyi hiç kullanmadım). Bu nedenle, kendime iki aşamalı bir strateji geliştirdim:

1- Planlama: Her ay başında, o ayki ihtiyaçlarım ve ihtiyaç duyabileceklerimin listesini yapıyorum. Yanına fiyatlarını yazıyorum. Böylece öncelikle bir bütçelendirme çalışması yapıyorum.

2- Sorgulama: Ay içinde elim mağazada bir şeye uzanırken, ya da online olarak bir ürünü sepete atıverdiğimde şunları düşünüyorum:
- Bu ürüne gerçekten ihtiyacım var mı? Yoksa sırf meraktan ya da kendimi tatmin etmek için ya da sırf o an indirim var diye mi alıyorum? 
- İhtiyacım yok da diğer sebepler geçerliyse, kozmetik çekmecemden attıklarımı ve onlara harcamış olduğum gereksiz parayı düşünüyorum.
- Şu an ihtiyacım olmayan bir şeye ayırdığım para yüzünden daha sonra ortaya çıkabilecek bir ihtiyacımı alırken zorlanacak mıyım? Onu hesaplıyorum.
- İhtiyacım var diye düşünüyorsam da, aciliyetini hesaplayıp ona göre ya o an alıyorum, ya da bir sonraki ayın alışveriş listesine yazıyorum.

Ekim 15-Kasım 15, 2015

Bu iki aşamanın sonucu genelde mağazadan elim boş çıkmak ya da web sayfasını alışverişi tamamlamadan kapatmak oluyor. Üstelik bunu yalnızca kozmetik için değil, artık alacağım her şey için yapmaya başladım.

Peki hiç mi bir şey almıyorum? Alıyorum tabii ki! Ama ihtiyaçlarımı alıyorum. Bazen meraktan çok ufak 1-2 renkli bir şeyi alırsam (örneğin geçen ay aldığım Flormar dudak kalemi ve Flormar oje gibi) o ayı renkli kozmetiğe tamamen kapatıyorum. Bu ay mesela ihtiyacım olmayan renkli kozmetik almadım. İhtiyacım olan ve olacak tek renkli kozmetik ise kaş kalemi ve biterse siyah göz kalemi. 

Tabii aslında bu kadar sıkı bir uygulama için benim sıkı bir motivasyona ihtiyacım vardı. Ki bu da yılbaşında planladığımız yurt dışı seyahati oldu. Yine de, döviz kurlarını düşündükçe, yurtdışından da şuursuzca alışveriş yapacak değilim. Ama ne zamandır merak ettiğim ve Türkiye'de bulunmayan bir kaç ürünü alacağım kesin. Bu nedenle paramı cebimde tutuyorum. Yılbaşından sonrası için motivasyonum ne olur bilmiyorum ama, muhtemelen bu sisteme alışmış olacağımdan bir motivasyona ihtiyaç duymadan da devam edebileceğim. Zaten, bir insanın bir şeye alışma süresi 21 gün diyorlar. 

Bundan sonra kendime denetim olsun diye aylık alışverişlerimi de, yukarıda olduğu gibi, sizinle paylaşacağım. Bakalım nasıl bir yol alacağım bu konuda. Eğer siz de katılmak isterseniz, yorum kısmında düşüncelerinizi benimle paylaşır mısınız?

Herkese mutlu günler!!! Mutlu Cumalar :)







Yepyeni Bir Dermokozmetik Sitesi: AlışverişBaykuşu.com ve Yeni Ürünler (Guam, ShGlam...)


Oldukça geç kalmış bir yazı oldu bu aslında. Ağustos ayında sevgili Nilgün'ün davetiyle merkezi Ankara'da bulunan yeni dermokozmetik sitesi Alışveriş Baykuşu'nun Tunalı'daki ofisini ziyaret etmiş, sitenin tatlı sahibesi Birhan Hanım ve birbirinden güzel ürünlerini tanımıştık. Bol sohbetli, yemeli-içmeli geçen güzel bir kaç saatin ardından da güzel hediyelerle uğurlanmıştık.


Alışveriş Baykuşu yukarıda da bahsettiğim gibi bir dermokozmetik sitesi. Ürün çeşitliliği oldukça fazla ve fiyatları da bana uygun geldi. Darphin, Hamilton gibi pek çok sitede bulabileceğiniz markaları -gördüğüm kadarıyla- biraz daha ucuza satarken, Guam gibi, benim başka sitelerde gördüğümü hatırlamadığım markaları da bizlerle buluşturuyor. Cilt bakım, saç bakım, vücut bakım, anne-bebek, medikal ve vitaminler, ağız-diş sağlığı ve cinsel sağlık ürünlerinin satıldığı sitenin öne çıkan markaları ise Guam, Bioderma, Sebamed, Vichy, Mustela, Scholl ve Zorah. Sitede peşin fiyatına 3 taksit imkanı bulunuyor; 75 TL üzeri kargo ücretsiz. 


Bizler o güzel günde daha önce tanışmamış olduğumuz İtalyan menşeili Guam markası ile tanışıp kaynaştık. Cilt, vücut bakım, güneş, el-ayak bakımı gibi çeşitli gruplarda ürünleri bulunan markanın en çok dikkatimizi çeken ürünü %20 Glikolik asit içeren peeling/exfoliyanı oldu. Öyle ki, cildimize uyguladığımızda ölü deriyi nasıl atıp cildi temiz ve pembe/sağlıklı bıraktığına inanamadık. Markanın cilt ve vücut maskeleri ile iddialı nemlendiricileri de dikkatimizi çeken diğer ürünler oldu.


Günün sonunda bana hediye edilen nazik paketten ise Kore menşeili ShGlam Saç Bakım Maskesi, Hamilton güneş koruyucu ve Guam Microcellulare Complex Göz Morlukları için Bakım Losyonu çıktı. Hamilton Güneş Kremini yazın kullanıp memnun kalmış; ve Instagram'da sizlerle paylaşmıştım (@larcencielblog). 


ShGlam Saç Maskesi ise sevgili Nilgün'ün beğendiği kadar varmış. Saça gerçekten hoş bir yumuşaklık ve parlaklık veriyor. Yaz tatilleri, seyahatler için bu tek kullanımlık maskeler çok ideal oluyor. Hatta tatilde yıpranan saçları kurtarmak için bu maskenin bire bir olduğunu düşünüyorum. Maske zengin Camelia yağı, arı sütü ve siyah fasulye özü içeriyor. Banyoda saçınızı yıkadıktan sonra maskeyi uygulayıp bonesini sarıyorsunuz ve 5-15 dakika beklemeniz öneriliyor. Ben 5 dakikadan fazla tutamadım; ama sonuç gayet iyiydi. Maskenin satış fiyatı 21 TL ve saç bakım kremi hediyesi mevcut.  


Guam Microcellulare Complex göz çevresi bakım losyonu ise göz çevresindeki morlukları ve torbalanmaları minimize etme konusunda iddialı bir ürün. Etken madde olarak Algae GUAM (patentli), Euphrasia, salatalık, papatya ve Cecropiaobtusa içeriyor. 


Losyonun içeriğinin etkisi ise şöyle tanımlanmış:

Adjuvan anti-kırışıklık nemlendirici, yoğun bir günün ardından gözlerimizde oluşan yorgunluk belirtileri ile mücadele eden etkin ve değerli bir destektir. Güçlü bir antioksidan etkiye sahip Algae GUAM , yatıştırıcı özelliklere sahip Euphrasia sinerjisi ve Cecropia obtusa ile birleşerek göz cevresindeki cildin sıkılaşması üzerinde calışır , göz altı torbaları, halka morlukları yok etmeğe, gözlere canlılık vermeğe yardımcıdır.

Oldukça akışkan kıvamda olan bu losyonu bir süre sabah-akşam göz kremimden önce uyguladım. Verdiği serinlik ve ferahlık hissi hoşuma gitti; ama, sanki bana bir miktar ağır geldi. Çünkü 2-3 gün sonra göz altımda minik yağ bezeleri gördüm ve ürünü kullanmayı bırakınca bu bezeler de geçti. Ben de losyonu denemesi için anneme hediye ettim. Geçen gün konuştuğumuzda gayet beğendiğini, buzdolabında tutup uyguladığını ve göz çevresini çok rahatlattığını söyledi. 


GUAM Microcellulare Complex Göz Çevresi Losyonu'nun fiyatı 102 TL ve 30 mL (standart göz çevresi bakım ürünlerinin iki katı gramaja sahip) olarak satılıyor. 

Bizleri yeni ve güzel bir siteyle tanıştırdığı için sevgili Nilgün'e, harika ev sahibeliği ve güzel hediyeleri için sevgili Birhan Hanım'a ve o günü güzelleştiren tüm blogger arkadaşlarıma teşekkür ediyor, yazı epeyce geç kaldığı için yukarıda saydığım herkesin affını diliyorum...

Mutlu Cumalar!







ColourPop Super Shock Eyeshadows//Farlar -Drift ve Sequin


26 Kasım 2015 Perşembe

ColourPop'un bana en çok sorulan farlarını yazmakta geç kaldım, biliyorum! Ama güzel göz makyajları eklemek istediğim ve göz kapağımda çıkan egzama türü bir yara toz far sürmeme engel olduğu için bu vakte kaldı. Hoş, Drift'i hala istediğim gibi kullanamadığımı fark ettim; artık hoşgörünüze sığınıyorum...


ColourPop'tan alışveriş yaparken far seçmekte inanılmaz zorlandım. Öyle güzel renkleri var ki! Şimdiye kadar aradığım mürdüm/kızıl farı bulduğumu düşünerek Drift'i, bakır tonunun güzelliğine bakarak da Sequin'i seçtim. Ve aklım diğer 12635344 tane farda kaldı!!

Drift

Drift "pearlized/sedefli" yapıda ve "gerçek kızılcık rengi" olarak geçiyor. Yapısı daha önce bahsettiğim allığa çok benzer; ne köpük, ne toz, ikisinin arasında. En güzel parmaklarla uygulanıyor bana göre, ısıyla pigmentasyonu artıyor. Fırçayla daha hafif uygulama yapmak da mümkün. Ben renk olarak daha koyu bir kırmızı beklemiştim; o yüzden biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim.  Swatchlanan rengi göz kapağımda ne yazık ki göremedim. Bazsız kalıcılığı idare eder, bazla tüm gün hiç sorun çıkamıyor.


Sequin ise "metallic" yapıda, biraz da sim içeren bir far. O güzelim renge o kocaman simler hiç olmamış, söylemem lazım... Göz altına da dökülüyor ne yazık ki. Renk olarak somona dönük bir bakır. Kahverengilerle kombinlenince epey hoş bir sonuç veriyor. Özellikle renkli gözleri nasıl patlatır, hayal edemedim. Drift'e benzer şekilde en iyi uygulama parmakla yapılıyor. Kalıcılık konusunda da yorumlarım farklı değil. 



ColourPop Super Shock farlar sadece 5 Dolar'a satılıyor. Ama, belki de benim aldığım renklerden olabilir, beni kendilerine çok da hayran bırakmadılar. Özellikle de, Dolar 3 TL sınırındayken bu farları getirtmekle uğraşacağıma, H&M'in yeni far serisindeki şahane renkleri toplarım daha iyi diyorum. 

Üst sıra: Gözün dış kısmında Drift
Alt sıra: Göz kapağında Sequin


ColourPop alışverişimden yazmadığım yalnızca aydınlatıcı kaldı; onu da daha sonraki haftalarda paylaşmak üzere...







Annagaspi Phytocenta Camellia Beyazlatıcı ve Leke Giderici Fondöten Etkili BB SPF 39


25 Kasım 2015 Çarşamba

Geçenlerde yeni dermokozmetik sitesi Portakalrengi.com'dan almış olduğum nazik paketin içinden çıkan iki üründen biri Annagaspi BB idi. Daha önce bir çok bloggerda gördüğüm için ürünü epey merak ediyordum zaten; böylelikle deneme fırsatım oldu. Portakalrengi.com'a teşekkür ediyorum. 


Annagaspi BB, ambalajında BB yazsa da aslında -her Kore kozmetiğinin biricik hedefi olan- cildi beyazlatmaya ve leke gidermeye yardımcı fondöten etkili kök hücre kremi olarak tanımlanıyor. İçeriğine baktığımızda oldukça zengin ve iddialı olduğu göze çarpıyor zaten. Sodium hyaluronate, aloe leaf juice, plasenta ekstresi, macademia fındığı ve shea yağları ile ne yazık ki parabenler ve silikonlar da mevcut... SPF 39 içeriyor ve 15 mL olarak satılıyor (yüz kremi için oldukça ufak bir boyut). Güneş koruyucu olaraksa titanyum ve çinko oksit gibi fiziksel filtreler kullanılmış.


Ürün krem kıvamında ve renkli gibi görünse de kapatıcılığı oldukça az; renkli nemlendiriciden hallice diyebilirim. Cilt tonunu eşitlemesini ve cildi nemlendirmesini oldukça sevsem de, sorunsuz ciltler dışında tek başına kullanılabilecek bir ürün olmadığını söylemeliyim. fondöten altına baz olarak ya da üstüne orta kapatıcılıkta bir pudra ile sabitleyerek uygulama yapmaksa oldukça hoş bir sonuç veriyor. Cildiniz kuruysa oldukça sevebilir, yağlı ise sabitlemeye ihtiyaç duyabilirsiniz.


Ben haftasonuları hafif bir makyaj yapmak istediğimde yüzüme uygulayıp üstünden Jane Iredale Pure Pressed Powder geçiyorum. İkisi gayet uyumlu bir ikili oldular. Hafta içi kullanımı içinse biraz hafif kalıyor bana...

Jane Iredale Pure Pressed Powder'ı yoğun kullanarak...

Jane Iredale Pure Pressed Powder'ı yoğun kullanarak... evet, o gözenekler ne yapsam küçülmüyor :( 

Jane Iredale Pure Pressed Powder'ı hafif kullanarak...

Annagaspi BB kremi dermokozmetik sitelerinden ya da Portakalrengi.com'dan satın alabilirsiniz. 15 mL ürünün fiyatı 35 TL.







Beyond Tek Kullanımlık Maskeler -Beyond the Real Hyaluronik Asit & Coenzyme Q10 // The God of Patches -Bye Bye Panda Eyes


24 Kasım 2015 Salı

Daha önce ayrıntılı mağaza turu yazısını yazmış olduğum Beyond markasının ürünlerinden bahsetmeye geldi sıra. İlk olarak almış olduğum maskeleri paylaşmak istedim; çünkü serum için biraz daha zaman geçsin ve fikirlerim netleşsin istiyorum.


İlk olarak Beyond the Real -Hyaluronic Acid içerikli yüz maskesini kullandım. Yaprak şeklinde bu maske hyaluronik asit içerikli bir sıvıya batırılmış halde geliyor ve tüm yüzünüze maskeyi yerleştiriyorsunuz. 10-20 dakika kadar bekledikten sonra maskeyi çıkarıp kalan sıvıyı yüzünüze yedirmeniz gerekiyor. Cilde ilk anda verdiği nemi sevdim, bir miktar toparladığını da düşünüyorum. Ama böyle neme doyurduğunu söyleyemeyeceğim. Fiyatı 12,99 TL idi ve bu maskelerde 1 alana 1 bedava vardı -ancak, hala var mı bilmiyorum.


İkinci denediğim maske ise panda ambalajlı şirinlikten ölmek üzere olan The God of Patches -Bye Bye Panda Eyes göz çevresi maskesiydi. Yine tek kullanımlık bu maske diğerlerinden farklı olarak jel formda. Bantlarını çıkarıp göz altınıza yapıştırıyorsunuz ve 20-40 dakika kadar tutuyorsunuz. Göz çevresine muhteşem bir serinlik ve ferahlık veriyor. Tam bir "yorgun ve uykusuz göz toparlama" maskesi. Ama göz çevresindeki kırışıklıkları vs düzgünleştirme gibi bir durumu yok. Daha çok şişlik üzerinde etkili olduğunu söyleyebilirim. Fiyatı 14,99 TL.


Son denediğim maske ise en çok beğendiğim oldu: Beyond the Real-Coenzyme Q10 içeren Firming/Sıkılaştırıcı maskesi. Hyaluronik asitli maskeyle aynı şekilde uygulanıyor; fakat, etkisi çok daha güçlü. Cildimin anında toparlandığını ve nemlendiğini hissettim. düzenli kullanımda ne etki gösterir bilmiyorum; ama, ben bu tekli maskeleri özel bir yere gitmeden makyajdan önce uygulamayı ve cilmi böylece toparlamayı çok seviyorum. Bu anlamda da Coenzyme Q10'li sıkılaştırıcı maskeye tek kelimeyle bayıldım. Zaten içerik olarak da hem bu enzimi, hem de hyalurşonik asit içeriyor. PEG vs gibi pek de sevmediğimiz kimyasallar bulundursa da, arada alıp kullanmaya devam edeceğim maske oldu kendisi! Fiyatı diğer maske ile aynıydı, 12,99 TL ve bir daha 1 alana 1 bedava kampanyası olursa bundan bir kaç çift alırım gibi geliyor.

Sizin sevdiğiniz tek kullanımlık maskeler var mı? Benimle paylaşır mısınız?

Snapchat: basak.tarhan








© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.