Zigavus Argan Elixir Oil Serum || Saç Serumu


31 Mayıs 2017 Çarşamba

Uzun bir süre önce Zigavus ve Isolde firmalarından bir kargo aldım. İçinden bu yazımda bahsedeceğim Zigavus Argan Elixir Oil Serum ile Isolde markasına ait, yağlı ciltlere uygun bir temizleme jeli çıktı. Cilt yapıma uygun olmadığı için temizleme jelini deneyimleyebilmesi için arkadaşıma ilettim, yorumlarını daha sonra paylaşacağım. Fakat ben argan oil saç serumunu uzunca bir süre kullandım ve yorumlarımı paylaşmaya hazırım.


Zigavus Argan Elixir Oil Serum, hem argan yağı, hem de avokado yağı içeren, kimyasal ve ısıl işlem görmüş saçları kurtarmak için geliştirilmiş, saçlara hayat vermeyi vaat eden yoğun formüllü onarıcı bir serum. Duştan sonra ıslak saça ya da kuru saça uygulama yapabiliyorsunuz. 


Pompalı şişede gelen üründen bir pompa alarak, içeriğindeki silikon nedeniyle saç diplerime değdirmeden banyodan sonra saç uçlarıma uygulayarak kullandım. Benim favori saç bakım serumumu biliyorsunuzdur (TIKTIK). Zigavus Argan Elixir Oil Serum ise ikinci favorim oldu demeliyim. Öncelikle söylemeliyim ki, saçlarım aynen burada belirtildiği gibi ısıl ve kimyasal işlem görmüş, kuru ve ince telli bir yapıya sahip. Bu ürünün kokusu harika, saçı ağırlaştırmıyor ya da yağlandırmıyor. Uygulama sonrası saçlarım daha kolay taranıp, daha iyi şekil alıyor. Güzel de bir parlaklık veriyor! 


Saç onarımı konusunda ise bir etkisini gördüğümü söyleyemem; ama, benim bu tür ürünlerden beklentim onarımdan ziyade, saç telinin etrafını sararak saçı olduğundan daha canlı ve parlak göstermeleri. Bakımı saçımı düzenli aralıklarla kestirip, yağlarla ve maskelerle yapmayı tercih ediyorum. 


Zigavus Argan Elixir Oil Serum'un fiyatı 49,90 TL ve yetkili eczaneler ile Online satış sitesinden (TIKTIK) satın alabilirsiniz. 

Fanlarının olduğunu bildiğim bu serumla ilgili siz ne düşünüyorsunuz?









Basın Bülteni: Darphin All-Day Hydrating Hand & Nail Cream With Rose Water || Gül Suyu İçeren Nemlendirici El Kremi


Narin Ellerinize Darphin Dokunuşu

Biriyle ilk tanıştığımızda çoğu zaman el sıkışırız. Peki ya ellerimiz kupkuru olmuşsa?

Darphin, yeni All-Day Hydrating Hand and Nail Cream’i sunuyor. Eğlenceli ambalajı ve ferahlatan kokusuyla bitkilerin gücünü ellerinize getiren bu kremi çantanıza atın ve gün içinde ihtiyaç duydukça ellerinizi şımartın. Murumuru Yağı, E Vitamini, Gül Suyu içeriği ile ellerinizi ve tırnaklarınızı yağlı ve yapışkan his bırakmadan derinlemesine besliyor ve nemlendiriyor.


El masajı, Darphin Enstitüsü’nde yapılan her bakımın bir parçasıdır. Kasları rahatlatmak, elleri ve tırnakları yumuşatmak, mikrosirkülasyonu artırmak ve zihni yatıştırmak için özel teknikler kullanılır. Bu özel tekniklerin kusursuz uygulanması için eşsiz bir el kremi gerekir. Güçlendirici bitki içeriği ile All-Day Hydrating Hand and Nail Cream Darphin ailesine katıldı, eksik tamamlandı...



Etkileri:
  • Zarif ve duyulara hitap eden dokusu ile elleri besler ve derinlemesine nemlendirir
  • Tırnakları ve tırnak etlerini yumuşatır
  • Elleri yumuşatır
  • Yapışkan his bırakmaz, ağırlık yapmaz



Tavsiye Edilen Perakende Satış Fiyatı: 69 TL









Body Fantasies Fragrance Body Spray -Pink Sweet Pea Fantasy, Fresh White Musk, Vanilla


30 Mayıs 2017 Salı

Gratis'te satılan ve daha önce Romance&Dream ile Sweet Sunrise Fantasy çeşitlerini kullanmış  ve çok da sevmiş olduğum Body Fantasies ailesinin farklı üyeleri bana çok tatlı bir pakette, üçlü halinde gönderildi. Geçen seneden beri "ne kadar çok parfümüm olsa da yenilerini denemeye hazırım" delirmişliğinde olduğumdan, bu sürprize nasıl sevindim anlatamam! O zaman gelin birlikte inceleyelim!


Body Fantasies kokuları aslında body mist, yani vücut parfümleri. Fakat ben normal bir parfüm gibi kullanmayı tercih ediyorum. Çok basit, genellikle iki notadan oluşan, ve dolayısıyla da benim burnumu yormayan ya da başımı ağrıtmayan kokular olmaları dolayısıyla mutlaka indirimlerde sevdiğim çeşitlerine göz atıyorum. Bu kokular bana hep Bath&Body Works kokuları anımsatıyor. BBW benim içerikleri ve fiyatları nedeniyle tercih ettiğim bir marka değil; bu nedenle Gratis'ten uygun fiyata -hatta indirimlerde çok dah auygun fiyata- Body Fantasies vücut ürünlerini, ya da Bee Beauty ürünlerini almayı tercih ediyorum... Mini boylarının bulunuyor olması da hem seyahatler için, hem de aynı kokuyu uzun süre kullanmaktan sıkılanlar için ideal. Gün boyu kalıcılığı olmasa da, 50 mL'lik çanta ve seyahat dostu boyları da bulunduğu için, yanınızda taşıyıp gün içinde rahatça tazelemenize imkan da veriyor.


İlk ilgimi çeken koku, daha önce Sweet Sunrise Fantasy'yi alırken de incelemiş olduğum Pink Sweet Pea Fantasy oldu. Koku anlatırkenki başarısızlığım bir yana, tatlı bir çiçek-meyve karışımı olan bu koku gerçekten adındaki "pembe"nin hakkını veriyor; çünkü bana göre baya baya "pembe kokuyor"! Tatlı ve temiz! Ambalajı ve üstündeki deseni de oldukça zarif. Fragrantica yorumlarını BURADAN okuyabilirsiniz. 


İkinci denediğim ise, sevgili İrem'in favorilerinden olan Fresh White Musk oldu. Bana bir tık ağır kaçan bu koku gerçekten "misk"i hissettiriyor ve beyaz çiçek kokuyor. Bana unisex bir koku gibi geldi hatta. Kalıcılığı Sweet Pea'ye göre bir tık daha fazla olabilir. Fragrantica yorumları için sizi BURAYA alabilirim. 


En son baktığım ise, kış aylarında olsak ilk üstüne atlayacağım Vanilla oldu. Açılışı çok net bir vanilya ile yapan bu kokunun hafif meyvemsi, hafif çiçeğimsi bir tarafı olduğu da belirtilmiş. Ben açıkçası yalnızca ve yalnızca vanilya kokusunu alabiliyorum (hani zaman geçtikçe alt notaları da farklı algılamıyorum). Ama o benim koku alma duyusu gelişmemiş burnumdan da kaynaklanıyor olabilir. Kalıcılığı 2-3 saat; ama, sık sık tazelemeye müsait. Bu tatlıyı yaz akşamlarında bir yere çıkarsam kullanmak üzere saklamaya karar verdim. Muhtemelen bitirmem kışa denk gelir. Fragrantica yorumu için BURAYA bakabilirsiniz. 


Yalnızca Gratis'te bulabileceğiniz bu serinin oldukça fazla çeşidi mevcut; bence beğeneceğiniz bir çeşidini mutlaka bulursunuz. Bu güzel gönderim için Gratis'e de çok teşekkür ediyorum!!! 







Viyana Kozmetik Alışverişi: Nereden, Ne Alınır ve Benim Seçimlerim!


29 Mayıs 2017 Pazartesi

Bu yazıyı bekleyen arkadaşlarım olduğu için fazlaca gecikmeden yazmak istedim; ama, umarım bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmam... Açıkçası giderken kendime epey bir bütçe ayırmıştım kozmetik alışverişi için; fakat, her yurt dışı seyahatimde olduğu gibi iş satın almaya geldiğinde mantığımın devreye girmesi, "çekmecemde unutup gideceğim bu ruja bu parayı vereceğime iki müze daha gezer, adam gibi restoranda yemeğimi yerim" anlayışım, çok sevgili döviz kuru (1 Euro 4 TL arkadaş, yatarak mı kazanılıyor o para??), almayı düşündüklerimin bir kısmını bulamamak ve tabii bir de "kabin boy valizle seyahat etme zorunluluğu" -ki bence bu kötü bir şey değil- nedeniyle öyle aşırının aşırısı alışveriş yapmadan ülkeye geri döndüm. Parça sayısı olarak fazla görünebilir; ama, hepsi drugstore olduğu için tane başına pahada oldukça hafif şeyler buldum ve attım sepete. 


Viyana'da nereden, hangi caddelerden alışveriş yapılır diye başlayalım... Tabii ben tamamen kozmetik alışverişine odaklı yazacağım; zira, 1 Euro 4 TL iken, tekstil cenneti ülkemizdeki ucuz ve kaliteli kıyafetleri bırakıp da Viyana'dan üst baş almaya kalkmadım haliyle. 5. Viyana'daki Mariahilferstrasse en uzun ve meşhur alışveriş caddelerinden. Burası, İngilizler'in deyimiyle "high street" markaların olduğu, yani hem uygun fiyatlı, hem de nispeten daha yüksek ama hala ulaşılabilir fiyatlı mağazaların bulunduğu, her keseye hitap eden bir cadde. Binaları, cafeleri, mağazaları ile çok estetik ve gezmesi de çok keyifli. Daha havalı bir yerden alışveriş yapmak isterseniz, Karntnerstrasse ve Grabenstrasse sizin için uygun. Louis Vuitton, Prada, Chanel, Yves Saint Laurent ve daha pek çok ultra lüks mağazanın bulunduğu, 1. Viyana'da, şehrin tam göbeğinde, tarihi merkezinde yer alan, tarihi dokusuyla da insana kendini harika hisseden bu iki caddede bir şey almasanız bile, gezmek büyük keyif. Karntnerstrasse, Graben'e göre nispeten daha uygun alternatifleri de barındıran bir cadde. Bu arada hemen belirteyim, Viyana'da Cumartesi günü mağazalar en fazla 19:00'a kadar açık ve Pazar günleri hiçbir mağaza açık değil. Buna marketler de dahil... Hiçbir market ve mağazada alışveriş poşetini kendiliğinden vermiyorlar; poşet isterseniz satın almak zorundasınız (çünkü sözde değil, özde çevrecilik bunu gerektirir!). Cadde-sokak değiğl de AVM gezmek isterseniz, havaalanından gelen trenin istasyonu bulunan ve son gün alışverişi için harika bir seçim olan Wien Mitte, Viyana'nın en büyük AVM'lerinden, Tuna kıyısına yakın Donauzentrum ve Ringstrassen Galeries iyi seçenekler. Ben bunlardan yalnızca Wien Mitte'ye gittim, küçük ama fonksiyonel mağazaların bulunduğunu söyleyebilirim (kozmetik açısından dm ve Müller var mesela). 

Karntner ve Graben kesişimi

Kozmetik kısmına gelirsek, öncelikle söylemeliyim ki, highend kozmetik markaları açısından Viyana bence kısır bir şehir. Türkiye'deki markalardan farklı olarak ArtDeco, IsaDora (fiyatlara bakarsanız high end bence) ve Anastasia Beverely Hills'in belli ürünleri var. Viyana'da Sephora yok; high end kozmetik mağazası olarak Douglas ve "department store" diyebileceğimiz çok katlı büyük mağazaların (Müller ve Steffl gibi) kozmetik bölümleri var. Douglas mağazaları en az buradaki -merhum- Douglas'lar kadar sevimsiz (sizi bilmem; ama, ben hiç sevmezdim, alışveriş yapıp yapmadığımı bile hatırlamıyorum). Sırf Zoeva var diye her gördüğüm Douglas'a daldım. Bu arada, Douglas'ın online olmayan mağazalarında yalnızca fırçalarının satıldığını biliyordum; ama, seçenekler aşırı kısıtlıydı, fırça setleri yoktu, yalnızca klasik siyah seri fırçalar vardı; hiç memnun olmadım... Sırf meraktan, ve sonrasına referans olsun diye merak ettiğim iki Zoeva fırçayı aldım, o kadar. Viyana Havaalanı'nın Duty Free'si de son derece başarısızdı. Dolayısıyla dönüşte de Ankara'dan Lancome Matte Shaker'ımı (270 numara) kaparak high end alışverişimi tamamladım.

ArtDeco standı

High end kozmetiğin tam aksine, drugstore ve "naturkosmetik/doğal kozmetik" markaları açısından ise tam bir şenlik Viyana! En ünlü iki drugstore meşhur "dm Drogerie Markt" ve BIPA. Ayrıca, yukarıda bahsettiğim Müller mağazalarının kozmetik reyonu da inanılmaz büyük ve özellikle drugstore markalar ve naturkosmetik açısından tam bir cennet! Zamanımız kısıtlı olmasa, Müller'de saatlerimi geçirebilirdim... Satılan her markadan ayrı ayrı bahsetmeye kalkarsam bu yazıya sonsuzluğa uzayabilir. Onun yerine benim en ilgimi çekenlerden bahsetmek istiyorum.

Viyana kozmetik alışverişi

dm Markt'a özel markalar tabii ki doğal kozmetik markası Alverde, Türkiye'den de tanıdığımız fakat bizdekinin 3'te biri fiyatına satılan Nonique, ve dm'nin kendi markası olan ve Kübiş sayesinde tanıdığım Trend It Up! Bunun yanında Weeleda, Lavera, bildiğimiz diğer tüm cilt bakım markaları, Rimmel London'ın Alman markası Manhattan, She, Ebelin, ve ülkemizde de bulunan Catrice, Max Factor, L'Oreal, Maybelline, Essence dm Markt'ta satılan diğer markalar. BIPA ise kendi markası olan Look'a sahip ve Essence'in de bu drugstore'a özel satılan bazı ürünleri mevcut. Özellikle Look'un ojelerini sevdiğimi söylemeliyim. Ayrıca burada, dm'deki markalara ek olarak Gosh ve the Balm da satılıyor (fiyatlar Türkiye'nin 2-3 katı). BIPA'da naturkosmetik pek dikkatimi çekmedi, bu anlamda dm Markt çok daha önde. 

dm Drogerie Markt'ta Trend It Up standı

Müller ise ayrı bir dünya!!! High end markalarla başlayan kozmetik reyonu high street ve drugstore markalarla devam edip naturkosmetik ile bitiyor. dm Markt ve BIPA'daki markalara ek olarak burada Art Deco, Makeup Factory, Sleek, the Balm, Hypoallergic, ve doğal kozmetik kısmında ise Sante, Korres, Lavera, Burts Bees, Primavera gibi markalar göze çarpıyor. Doğal cilt bakımı markalarının neredeyse hepsinin renkli kozmetik standları da mevcut, keşke Türkiye'de de olsa (ya da olanlar azıcık uygun fiyata satılsa) diye düşünüyor insan. Kabin valizle gidip dönme zorunluluğum olmasa mesela, cilt ve vücut bakımı ürünü doldurup gelmiştim Türkiye'ye, o konuda şüphem yok! Alman ekolünden olmayan markaların fiyatları bana pahalı geldi; ama, Alman markası olanlar oldukça uygun (Nonique, Lavera, Nivea gibi). Dolayısıyla ben de alışveriş tercihimi Alman markalarından yana yaptım.


Şimdi bu kadar uzun bir girizgahtan sonra neler almışım bakalım mı? Yukarıda da bahsettiğim gibi, Douglas'tan yalnızca Zoeva fırçaları aldım. Meşhur 228 Crease Brush ve 101 Luxe Highlighter Brush iki tercihim oldu. Biraz daha yumuşak hayal etmiştim Crease Brush'ı, ama görevini yerine getiriyor. Highlighter fırçası ise çok pigmentli aydınlatıcıları daha hafif uygulamak için uygun sanki. Ya da kontür yapmak için... onda çok umduğumu bulamadım sanki. Diğerleri de bu performansta ise, setlerini almayı pek düşünmüyorum. 101 Luxe Highlighter Brush 16,99 € ve 228 Crease Brush 9,99 € idi. Diğer fırçalarına da çok baktım; ama, hem elimde çok fırçam olduğundan, hem de daha sonra set olarak alabilme ihtimali daha ekonomik geldiğinden bu kadarla bıraktım.


dm Markt en çok alışveriş yaptığım mağaza oldu. Öncelikle Alverde'den daha önce internetten belirlediğim ürünleri aldım. Şeffaf kaş maskarası (3,95 €) ve Suger Lip Scrub (2,45 €) ihtiyacım olan iki üründü. Bio-Wildrose Yüz Yağı'nı hem içeriği, hem de uygun fiyatı nedeniyle (3,45 €) kışın kullanmak üzere aldım. Tek kullanımlık maskeleri pek sevdiğimden yine deneme amaçlı Bio-wildrose ve Bio-sheabutter içerikli nem veren yüz maskelerinden (2'li maskelerin tanesi 0,95 €) ve saç için 5in1 BB Bio-mandöl ve Bio-argan içerikli saç maskelerinden (1,25 €) aldım. Saç maskesinin yarısını dün kullandım ve bayıldım!!! Bu kadar temiz içerikli ürünlerin fiyatlarının bu kadar uygun olması beni aşırı mutlu etti! Evde kocaman bir çekmece dolusu yedekte bekleyen cilt, saç ve vücut bakım ürünüm bulunmasaydı, dm'nin Alverde reyonunu böyle kolumla süpürmek suretiyle sepete doldurmuştum! Cilt bakımından devam edersek, daha önce çok severek 2 tüp bitirdiğim Nonique Avokadolu Göz Çevresi Kremi'nin fiyatının 5,95 € olduğunu görünce almadan edemedim (yani göz çevresi kullandığım ve bitirdiğim bir şey neticede). Renkli kozmetik olaraksa Trend It Up'tan matte ruj -Velvet Sense Lipstick Pen 010 (3,25 €) ve bir izleyicimin önerisiyle mürdüm renkli bir göz kalemi aldım -Contour&Glide Kajal 020 (1,95 €). Catrice'in Avrupa pazarına yeni giren ojelerinin normalde tanesi 2,95 €, ancak, promosyon olarak bu mani-pedi setlerini çıkarıp aynı fiyata satışa sürmüşlerdi. Ben de bu tatlı ikiliyi aldım (10 Rosywood Hills ve 38 Honeymoon is Coming Soon). Yalnız tek katta bile örtücü ve yapısı şahane! Buraya gelirse kapın derim! Son olarak dm'den methini duyduğum Ebelin fırçaların Flat Kabuki'sini görünce dayanamayarak attım sepete. H&M'in benzer fırçasını bulamadığımdan içimde kalmıştı; krem ürünleri de çok iyi dağıtıyormuş, iyi ki almışım dedim (6,95 €). Aldıklarım çok olduğu için, işe giderken yemek koyabilirm diye düşünerek de bu kız çocuk alışveriş çantasını alıp elimdekileri yerleştirdim (0,75 €). Dediğim gibi, çok daha fazla şey alınabilirdi; ama, hem merakımı gidermek açısından bu kadarı yeterli geldi, hem de daha fazlasına gerçekten ihtiyacım yoktu...


BIPA'dansa daha çok Essence ağırlıklı alışveriş yaptım. Essence fiyatları Türkiye ile aynıydı. Fakat buraya gelmeyen ürünlerini beğenince almak istedim. Essence'in 15. yılı nedeniyle çıkan Live Laugh Celebrate serisinden içinde boncuklar olan 4'lü palet (1,45 € -bunun 8'lisi 1,95 € idi ve son gün alacaktım; unuttuğuma aşırı pişmanım), bir refill highlighter (1,45 €) ve bir de refill allık (1,45 €) aldım. Paletler için "BIPA'ya özel" yazıyordu, gerçekten de dm'deki Essence standında görmemiştim. Ayrıca Metal serisi rujlardan da daha önce Essence Cosmetics'in Instagram Story'sinde görüp beğendiğim 01 Iron Maiden rengini aldım (2,95 €). BIPA'nın kendi markası olan Look'un standı da ilgi çekiciydi; ama, gözüm asıl Metal Vision ojelere takıldı. Models Own'a benzettiğim ve bir türlü indirimde bulamadığım oje renklerinden bir rose gold olan 030 Bubble Trouble'ı görünce tabii ki denemek için aldım (2,45 €)! Sürümü pek çok metal ojeye göre daha başarılı çıktı, keşke oradayken deneyip bir iki rengini daha alsaymışım demedim değil. 


Son olarak, Müller mağazasının kozmetik bölümünde en çok Art Deco'yu inceledim; ama belki havaalanında da vardır diye almayı erteledim (yoktu tabii ki; ve zaten duty free'si rezaletti). Halbuki yaz koleksiyonundan çıkan aydınlatıcılarını çok çok beğenmiştim. Fakat, 24,5 € idi ve evde aydınlatıcı doluyken bu kadar harcama yapmak istemedim. Aklımda kaldı mı? Kaldı! Olsun mu? Olsun :) Art Deco'dan daha uygun fiyatlı ürünlere yöneldim ben de. Organik kozmetik markası Lavera'nın renkli kozmetik standını incelerken fiyatlarının bize göre çok çok uygun olduğunu gördüm ve hem rengini, hem de yapısını çok beğendiğim Beautiful Mineral Eyeshadow 03 Latte Macchiato rengini aldım (3,49 €). Diğer markalardan da en çok ilgimi çeken sade tasarımları ve çok pigmentli, adıyla müsemma hipoalerjenik ürünleriyle HYPOAllergenic oldu. O kadar çok ürününü mıncırdım ki, anlatamam! Aslında tüm standı alabilirim gibi hissetmedim değil; fakat elimdeki makyaj malzemelerini düşünerek, yine en çok kullanabileceğimi düşündüğüm tek ürünü, Stick Eyeshadow -Taupe kalem farı aldım yalnızca (6,45 €). Son olarak da, Türkiye'de satışı artık bulunmayan ve piyasaya sürülmediği için benim ve annemin karalar bağladığı, alüminyumsuz ve alkolsüz olmasına karşın zerre ter kokusu hissetmemenizi sağlayan Nivea'nın şahane Pure&Natural Roll-on'unu görünce gözlerim yuvalarından fırlayacaktı adeta! Ben Nivea bu çeşidi toptan piyasadan kaldırdı sanıyordum, meğer yalnızca Türkiye'ye gelmiyormuş. Nedenini anlamak imkansız!! Fiyatı da 1,79 € (şaka gibi) olunca, kendime 2, anneme de 2 tane aldım! Kabinle dönmüyor olsaydım, 10'ar 10'ar alırdım diye düşünüyorum!


Dönüşte ise Duty Free'den L'Oréal Genius Water ve Lancome Matte Shaker almayı planlamıştım. Genius Water'ı Sabiha Gökçen Dış Hatlar Gidiş'te gördüğüm halde, Geliş'te bulamadım. Viyana ve Ankara'da da yoktu. Artık kısmet... Lancome Matte Shaker'ın ise istediğim 270 Numarasını Ankara'da buldum (21,50 €). Yaz-kış fark etmeksizin çok kullanışlı bir renk olduğu ve denediğimde yapısına bayıldığım için aldım. Duty Free'de de epeyce gezindim ama gerçekten elimde o kadar çok makyaj malzemesi var ki, sırf meraktan daha fazla para harcamak içime sinmediğinden bakmakla yetindim. 

Çünkü kozmetik bloggerı olmak her yerde fotoğraf çekmek demekti :))
Bu uuupuzun yazımı sonuna kadar okuduysanız çok teşekkür ederim sizlere! Umarım Viyana'ya gidecekler için ufak da olsa bir yararı olmuştur. Orada yaşayan ya da iyi bilenlerin katkısı olursa, yorum kısmında okumayı çok isterim. Bir sonraki yurt dışı seyahat yazısında görüşmek üzere, esenkalın! 







Seyahat Kozmetik Çantamda Ne Var? -Cilt, Saç, Vücut Bakımı ve Ojeler (Viyana, Mayıs 2017)


26 Mayıs 2017 Cuma

Viyana'ya giderken yanıma aldıklarımla devam edelim mi? Bu seferki yazı biraz daha uzun olacak ama... 4 gün de olsa, özellikle mevsim geçişi olduğu için cilt, saç ve vücut bakımımı aksatmak istemedim. Geçen seferki takma tırnak faciasından sonra düşen tırnaklarla uğraşmak yerine, çıkarsa tazelemek için yanıma oje, aseton ve pamuk almayı daha uygun buldum! Kabin valizle gidip döneceğimiz için hepsini şeffaf çantalara yerleştirdim. Bakalım neler neler götürmüşüm?


Cilt ve Vücut Bakımı

Benim için en önemli kategoriden başlayalım: Cilt Bakımı! Makyajımı çıkarmak için Caudalie Makeup Removing Oil her zamanki gibi çantamda yerini aldı; muhtemelen bu seyahatte bitecek. Yüzümü yıkamak için yine sonlarına geldiğim Medik8 Gentle Cleanser seyahat boyu, temizlikten sonra cildimi canlandırmak için Vichy Termal Su da çantaya eklendi. Poşet sample'dan damlalıklı cam şişeye doldurduğum Atelier Rebul My Skin Hydra-Elixir Skin Hydrating Serum, Lierac Premium Yeux Göz çevresi kremi ve Medik8 Hydr8 gündüz ve gece kremleri de onlara eşlik etti. Uçuşta cildim kurursa toparlamak için Lierac yağı, Medik8 nemlendiriclerim seyahatin ortasında biterse destek olsun diye de Blana'mın bana sample yaptığı Beyond Black Tea nemlendiriciyi de çantaya attım. Medik8 Hydr8 gündüz kremi SPF30 içerdiği ve fondötenim de güneş koruyucu olduğu için ayrıca güneş koruyucu almadım; ama, Bioderma SPF30 spreyi her an bu ekibe dahil edebilirim.


Dudaklarımı korumak için tercihim Friendly Organic Coconut Lip Balm oldu. El ve vücut kremi olarak Lavera Bio'yu tercih ettim. Deodorant olarak Crystal Essence tekli mendil deodorantları seyahatlerde çook seviyorum! Optifree Pure Moist lens solüsyonu, Gökçe'min hediyesi şirin turkuaz lens kabım, diş macunu ve diş fırçası da tabii ki yanımda! Bir de çantamın içinde Stradivarious parfümüm var, onu buraya eklemeyi unutmuşum ^_^

Saç ve Duş Ürünleri

Geçen seyahatte yarıladığımız Peter Thomas Roth Mega Rich şampuan, saç kremi ve duş jelini bu seyahatte bitiririz gibi geliyor. PTR Nemlendirici Sabunu da çok amaçlı olarak ekledim. Diğer poşet ürünler, PTR'ler biterse diye tedbir olarak eklendi (ki bitecek gibiler). Saçlarımı yumuşatmak için L'Oreal Elséve Mucizevi Yağ, şekillendirmek için de Urban Care Style Guide Elastic Curl Mousse tabii ki benimle geldiler.


Ojeler ve Saç Aksesuarları

Yukarıda da bahsettiğim gibi, geçen sefer daha havaalanında düşmeye başlayan takma tırnaklardan sonra bu sefer paşa paşa yanıma minik boy Benri Oje Çıkarıcıyı, ISANA Bio disk pamuklarımı, iki de ojemi alıverdim. Ojelerden biri, giderken de süreceğim Kiko 98, rose gold renkteki bebeğim. Bu oldukça kalıcı bir oje; ama, ola ki çıkarsa ya da ben çok sıkılırsam diye değişik bir renk, ve yanımda götüreceğim kıyafetlerimin genel tonuna uygun olarak Pastel 84 numarayı da çantaya attım. Poshé oje kurutucu ise olmazsa olmaz. Bitmek üzere olan bu bebeği de orada kullanıp uğurlayacağım.

Saçımı yarım toplamak için H&M Coachella koleksiyonundan ay ve yıldız şeklindeki bu güzel tokalar, topuz yapmak için kelebek tokalar ve tel toka-lastik ekibi de kurtarıcı olarak bu çantaya girdi.


Yine böyle lüzumsuz bir şeyler almışım gibi hissediyorum; ama, hepsini kullanacağımı da düşünüyorum bir yandan... dönüşte belki güncellerim bu yazıyı da :) Peki siz seyahate çıkarken nelerden vaz geçemiyorsunuz?

Mutlu Cumalar!







Seyahat Makyaj Çantamda Ne Var? -Renkli Kozmetik (Viyana, Mayıs 2017)


25 Mayıs 2017 Perşembe

Seyahat makyaj çantası yazılarını okumayı çok çok seviyorum! Yazmayı da! Siz bu yazıyı okurken, ben hayırlısıyla gitmiş ve dönmüş olacağım. Gitmeden hazır vakit varken hızlıca yanımda neler götürdüğümü de yazmak istedim. 4 günlük seyahat için kimine göre çok, kimine göre az; ama benim hepsini kullanmayı umduğum ürünler bunlar (dönüşte güncellerim belki).



Makyaj çantam sevgili Kübiş'imin hediyesi, Philosophy marka. Yukarıdaki GIF'te de görebileceğiniz gibi iki şeffaf gözü var. ortadaki şeffaf çanta içinden çıkabiliyor; böylece, kabin valizde kozmetiklerimi havaalanında sıkıntı yaşamadan taşıyabiliyorum. Fermuarlı göze de fırçalar çok rahat sığıyor. Yüz fırçaları biraz hacimli kaldığından, onları eski bir Real Techniques fırça çantasında taşıyorum.


İçeriğe gelelim... Göz makyajından başlarsak, bütün gün gezeceğimiz için, dayansın diye MAC 24-Hour Extenden Eye Base'i çantaya attım öncelikle. Far paleti olarak son zamanların favorisi Smashbox Cover Shot Ablaze Paleti, bu paletin renkleriyle çok uyumlu olan NYX Faux Blacks Burnt Sienna kalemi ve olmazsa olmaz eyelinerım Physicians Formula Eye Boost'u aldım. Rimel olarak denemek istediğim Lancome Hypnose Volume-a-Porter'yi çantaya attım. 

Ten makyajı için artık miyadını doldurmak üzere olan Smashbox Photo Finish Oil-Free Primer, SPF25 güneş koruması ve şahane duruşuyla Guerlain Meteorites Baby Glow Fondöten, Sheida Cover Cream kapatıcı ve hepsini sabitlemek için NYX HD Finishing Powder (hit the pan mi o?) çantada yerini aldı. 

Yüzümü renklendirmek için Charlotte Tilbury Filmstar Bronze&Glow palet ve MAC Extra Dimension allıkların hem turuncu, hem mercan yansımasıyla Telling Glow rengi dğerlerine eşlik etti. Canlı ve Ablaze palet ile yapacağım makyajın renklerine uyumlu renklerde iki ruj olan Ofra Long Lasting Liquid Lipstick Miami Fever ve Charlotte Tilbury Coachella Coral'ı da çantama ekledim. Ama galiba yanıma ColourPop Lippencil Aquarius ile MAC Lipglass Nypmhette'i de alacağım :)

Yazınca aslında gözüme çok da kalabalık gelmedi aslında, siz ne dersiniz? 







Farmasi Glamoure Shine Lipstick -02 Rose Wine


24 Mayıs 2017 Çarşamba

Geçen hafta sevgili Farmasi_Yaşamdır İftade Hanım'dan yine çok cici bir paket aldım! İçinden çıkan ürünleri sizlerle tek tek paylaşacağım; önceliği bu tatlı ruja vermek istedim...


Glamoure Shine serisi altın rengi, şık görünümlü ve sağlamca kapanan bir ambalajda geliyor. Farmasi bu serinin kremsi ve konforlu bir uygulama sağlayacağını, dudaklara zarif bir ışıltı ve çekicilik sağlayacağını söylemiş. İçindeki E Vitamini ile de dudakları günün yıpratıcı etkilerden koruduğu belirtilmiş. 


10 farklı renge sahip serinin bendeki rengi 02 Wine Rose. İçinde altın ışıltıları olan bir mercan-pembe. Ben aslında yapısının daha kremsi ve nemli olmasını beklemiştim; ama, nispeten mata yakın bir yapısı var. Fakat, rengini tam veriyor ve dudakta yumuşacık kayıyor. Bu anlamda uygulaması zahmetsiz, dudakta yarattığı his de konforlu. O minik altın ışıltılar kendini baya baya gösteriyor olsa da, yazın güneş vurduğunda yarattığı yansıması bana göre zarif. 


Dudaklarımı kurutmayan bu rujun kalıcılığı ortalama. Yemek yendiğinde hafifçe silinse de tam olarak yok olmuyor. Dudağın her tarafından homojen olarak kaybolmaya başlıyor. Tazelemesi de rahat olduğu için bu durumu çok dert etmiyorum. Renginin tatlılığı benim için daha önemli. 


Yaz makyajlarımda elimin sıkça gideceğini düşündüğüm bu ruj son zamanlarda çantamın favorisi. Sıcak alt tonlu kişilerde çok hoş duracağını düşünüyorum. Bu seride Melted Caramel ve Latte gibi oldukça değişik renkler de mevcut, bir sonraki sefer sanki bu iki renkten birini deneyebilirim diye düşünüyorum. 


Normal satış fiyatı 30 TL olan bu rujlar şu anda indirimli olarak 18 TL'ye satılıyor. Almak isterseniz, Farmasi_Yaşamdır İftade Hanım'a ulaşabilirsiniz :) Siz bu seriden ruj kullandınız mı? Favori renginiz var mı?







MAC Fruity Juicy Koleksiyonu (Summer 2017) Lipstick/Ruj -Love At First Bite (Amplified/Limited Edition)


23 Mayıs 2017 Salı

Bir önceki yazımda söz verdiğim gibi, MAC Fruity Juicy 2017 Yaz Koleksiyonundan bahsetmeye devam ediyorum. Bugün de lansmanda bize hediye edilen diğer ürün olan Love At First Bite isimli ruju anlatacağım.


Rujlarda klasik siyah MAC ruj ambalajı koleksiyona özel çiçek ve meyve desenleriyle modifiye edilmiş ve ortaya hem şık, hem de neşeli bir görüntü çıkmış. Ben oturup izlerim kendisini, öyle sevdim! Fruity Juicy koleksiyonunda her biri farklı formüle sahip 4 adet ruj bulunuyor (TIKTIK). Bende bulunan renk ise, en sevdiğim formüllerden biri olan Amplified seriye ait Love At First Bite! Bu koleskiyondaki tüm ürünlerin olduğu gibi, bu ruj da sınırlı sayıda üretilmiş.


Love At First Bite, içinde hafif mercan tınısı olan parlak bir fuşya. İddialı bir tonu olmasına karşın bildiğimiz fuşya kadar neon bir tonu yok, günlük olarak da kullanılabilecek bir renge sahip. Tabii ki ne kadar rahat kullanacağınız, sizin canlı tonlara ne kadar alışık olduğunuza göre değişkenlik gösterebilir. Amplified serinin özelliği olarak rengini tek seferde veren, tam opak, yağ gibi rahat sürülen, içinde sim/sedef/ışıltı olmayan ama dudakta nemli ve düzgün duran, bence oldukça başarılı formülasyona sahip bir ruj. Kalıcılığı da gayet başarılı. Bir şeyler yenilip içildiğinde dudaktan homojen olarak kaybolmaya başlasa da uzun süre tam olarak silinmediğini söyleyebilirim.


Hafif ve ışıltılı göz makyajlarına çok yakıştırdığım bu ruju yazın bronz tende denemek için sabırsızlanıyorum! Bu yaz niyetim canlı ve iddialı renklerin enerjisinden yararlanmak... bu ruj da tam bu amaca hizmet edecek! Bu arada, bilek swatchlarım ile dudak swatchlarım hep farklı çıkıyor; zira benim dudaklarım rujları mutlaka bir ton daha koyu gösteriyor. Burada ise, çekim dolayısıyla tek dudak swatchında rujun rengi daha parlak çıkmış... aklınızda olsun :)


Bu koleksiyonda, Love At First Bite'a çok uygun renkte bir de Lipglass mevcut: La Salsa. Ruj değil de, lipgloss sevenler de bu ürüne bir göz atabilirler bence.


Siz nasıl buldunuz bu rengi? Fazla mı iddialı? Yoksa tam yazlık bir pembe mi?









© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.