Dönüş yazımda Seda'nın sayesinde bir kitap okumaya başladığımı ve bu kitabın -ve Seda'nın- da etkisiyle en azından cilt bakım (vücut, saç, diş bakımı dahil) rutinimi tamamen temiz kozmetiklere yönelttiğimden bahsetmiştim. Renkli kozmetik konularının daha çok ilgi çektiğini ve beklendiğini bilmekle birlikte, düzenli kullanıldıkları için cilt bakım ürünlerinin içeriklerini daha çok önemsediğimden önceliği bu yazıya vermek istedim...
Aslında kitapta "eğer cilt bakım rutininizden memnunsanız, tüm ürünlerimi buldum, değiştirmem diyorsanız bile en azından saç ürünlerinizi temiz içerikli seçin. Saç derisi ve kıl kökleri kimyasalları vücuda en çok ileten kısımdır." dediği için, yazarken de "saç bakım rutinimden" başlayacaktım. Fakat, hafta başında sipariş ettiğim saf aloe sıvısı ve saf jojoba yapı henüz elime ulaşmadığından (Aubrey Organics) deneyip yorumlama şansım olmadı. Şimdilik saçlarıma yalnızca Giovanni Smooth as Silk Deep Moisture Shampoo kullanıyorum ve çok da memnunum.
"Temiz" -sayılabilecek- cilt bakım rutinime gelirsek...
Sabah yüzümü yalnızca suyla yıkayıp Avéne Termal Su sıkıyorum. Biraz yüzüme oturmasını bekledikten sonra Caudalie Vinosource S.O.S Thirst Quenching Serumu elimde biraz yayıp tampon hareketlerle yüzüme yediriyorum. Nemli cilt üzerine uygulanan kremlerin/serumların/yağların etkisi çok daha kalıcı oluyor. Avéne termal su gibi hidrosol ürünler bu nemi sağlamak için oldukça uygun; Avéne termal su da saf içeriğiyle en iyilerinden. Caudalie Serumun içeriği oldukça iyi görünse de, "fragrance/parfum" barındırıyor ve bu da aslında -eğer doğal yollarla elde edilmemişse- "içimde listelenmeyen bir sürü kimyasal olabilir, bilemezsiniz" demek-miş! Bu yüzden içim rahat etmedi ve Caudalie ile iletişime geçtim ve bana "fragrance" olarak kullandıklarının listesini verip veremeyeceklerini sordum. Müşteri Temsilcisi hemen konuyla ilgilendi ve içeriği yazdı (fleurs de mandarinier, feuilles de citronnier, eau de concombre et menthe fraîche). Dolayısıyla, gönül rahatlığıyla kullanmaya devam edebilirim serumumu!
Daha sonra göz çevremi La Roche Posay Hydraphase Intense Yeux göz kremi ile nemlendiriyorum. Bu jel yapıda bir göz çevresi kremi ve içeriği nispeten iyi. Gündüz kullanımında ferahlatıcı ve nemlendirici etkisini sevsem de, fiyatını çok daha uygun bulduğum ve içeriği çok daha temiz Nonique Yoğun Nemlendiricili Göz Çevresi Kremi'ni aldım Lila Kutu'dan. Ve bayıldım! Anında bir gerginlik hissi ve nem veriyor. Nem etkisi de uzun süre kaybolmuyor! Yedek bir kaç tane almak istiyorum şu an... Gündüz bakımımı Jasön Effects Pure Natural Creme sürerek tamamlıyorum. Bu kremin yapısı çok yoğun fakat asla yağlanma yapmıyor. Hatta tam tersi, nispeten mat ve kadifemsi bir görünüm veriyor.
Geçen haftayı ofiste geçirdiğim için ve elimde içeriği pek de parlak olmayan Biotherm SunVivo güneş kremi olduğu için sabahları güneş kremi sürmemiştim pek. Fakat kitapta da yazıyor "güneş ışınlarına maruz kalmaktansa, kimyasal koruyucu bulunan güneş kremi kullanmak daha iyidir" diye... tabii ki kimyasal değil fiziksel koruyucuları (zinc-oxide, titanium dioxide, vb.) seviyoruz. Bu yüzden tam Bitoherm'i kullanmak üzereydim ki Lila Kutu siparişimden Cosmed SPF 50 Yüz Kremi testerı çıktı. Daha sonra da, eşimle birlikte kullanmak için Green Enery Organics'in SPF30 Yüz ve Vücut Kremini aldım. Böylece güneş bakımı kısmını da tamamlamış oldum!
Geçen haftayı ofiste geçirdiğim için ve elimde içeriği pek de parlak olmayan Biotherm SunVivo güneş kremi olduğu için sabahları güneş kremi sürmemiştim pek. Fakat kitapta da yazıyor "güneş ışınlarına maruz kalmaktansa, kimyasal koruyucu bulunan güneş kremi kullanmak daha iyidir" diye... tabii ki kimyasal değil fiziksel koruyucuları (zinc-oxide, titanium dioxide, vb.) seviyoruz. Bu yüzden tam Bitoherm'i kullanmak üzereydim ki Lila Kutu siparişimden Cosmed SPF 50 Yüz Kremi testerı çıktı. Daha sonra da, eşimle birlikte kullanmak için Green Enery Organics'in SPF30 Yüz ve Vücut Kremini aldım. Böylece güneş bakımı kısmını da tamamlamış oldum!
Dikkat ettiyseniz güneş kreminin formülü epeyce katı. Ne kadar az alkol, o kadar katı ürün demek... Bu güneş kreminin etken maddeleri titanyum oksit ve çinko oksit! Yedirilmesi zor; ama tamamen mat bir görünüm bırakıyor. Yüze uygulamak için iyi bir ürün; fakat makyaj altına uygularken katı kıvamından dolayı zorlanıyorum. Net yorum yapmak için daha uzun süre kullanmam gerek. Cosmed'in yüz kremini ise seviyorum. Kolay yediriliyor cilde, yağlı bir tabaka da bırakmıyor.
Gece rutini...
Akşam ise yüzümü Caudalie Mousse Nettoyant Fleur de Vigne köpük ile yıkıyorum. İçeriği temiz gibi görünse de "fragrance/parfum" barındırıyor. Ve yine parfümün içeriğini sorduğumda tamamen doğal esanslardan oluştuğunu öğrendim (-Bergamote d’Italie -Coriandre d’Ukraine -Orange d’Italie -Rose Essence Communelle de Bulgarie -Cardamone du Guatemala -Mandarine). Daha sonra yüzümü Gabriel Organics Red Seaweed Purifying Tonik ile siliyorum. Bu toniğe bayıldım; cildi hem kullandığım tüm toniklerden daha iyi temizliyor, hem de ferahlatıyor. İçeriğinin güzelliğine bakar mısınız? Hemen ardından, Now %100 Pure Avocado Oil'i avucumun içine alıp tampon hareketlerle yüzüme uyguluyorum. Bu işlemi bazen yine Avéne Termal Su ile nemlendirdiğim cildime de yapabiliyorum. Bu tür saf yağlar gece bakımı için bence çok uygun. Kozmetik içerikli yağ olmadığından ciltte kalmasında da sakıncası yok. Kullanmaya başladığımdan beri kesinlikle çok fark yarattığını düşünüyorum! Ardından Jasön Effects Pure Natural Ultra-C Eye Lift göz kremini sürüyorum. Bu kremin yoğun ve pütürlü bir yapısı var; dolayısıyla gündüz kullanımına hiç uygun değil. Ama etkisini sevdim. Şimdilik kırışıklık vb. konularla ilgili yorum yapmak için erken, ama nemlendirmesini beğendim.
Haftalık bakım olarak da, yalnızca Evan Healy French Rose Clay toz maskeyi kullanıyorum. Haftada 1-2 kere scrub/peeling olayını hayatımdan çıkardım. Amerika'ya ilk gittiğimiz akşamlarda Seda anlatmıştı; sonra kitapta da okuyunca pekişti. Ciltten sürekli ölü deriyi atmaya çalışmak, yağ tabakasını yok etmeye çalışmak, cildin koruma kalkanlarını yok ediyor. O derilerin ve sebum tabakasının "orada" olmasının bir nedeni var: koruma! Sert temizleyiciler, iri soyucular, sık soyma işlemleri cildi -kitapta geçen deyimle- "şizofrenik" yapıyor. Yani, yağ kusan fakat kuruyan ve pullanan bölgeleri de bulunan, kızaran ve hassasiyet geliştiren bir hale getiriyor. Bu yüzden de, haftada bir kere Evan Healy'nin bu harika toz maskesini kullanıyorum. Bu maske hem gözenekleri temizliyor, hem de çok nazik bir "exfoliation" yapıyor. Maskeyi genelde gece yaptığım için, uygulamadan hemen sonra Avéne Termal Su sıkıp Now Avokado Yağı sürüyorum ve göz kremiyle de gece bakımımı tamamlamış oluyorum.
Bu arada not: Toz/katı ürünler, sıvı ürünlere göre daha az kimyasal içeriyor! Ne kadar sıvı, o kadar çok kimyasal demek! Bu yüzden mesela, toz kil maskesi ya da vücut şampuanı yerine doğal sabun (Nonique Lemon Olive Oil Soap) kullanmayı tercih etmeye başladık evde...
Bu yazıda geçen ürünlerin çoğunu Amerika'dan aldım; fakat Türkiye'de yaşadığımdan hemen alternatiflerini araştırmaya başladım. Fiyatları Amerika ile çok denk olmamakla birlikte, beklediğimden çok daha fazla alternatif çıktı karşıma. Üstelik bu alternatiflerin bir kısmı, hiç de yüksek fiyatlı değil. Ve bir not daha; bu kadar temiz olan ürünlerin hemen hemen hepsi "hayvan deneylerine karşı"; yani bilinen tanımlamayla "cruelty-free"!
- Pangea Organics: Pangea Turkey
Ayrıca, Lila Kutu, temiz içerikli kozmetik arayanlar için bir cennet! Markalar kısmından gözünüze kestirdiğiniz bir markaya tıklayıp, merak ettiğiniz ürünü açın. Ne İşe Yarar? sekmesine girip İçinde Ne Var? linkine tıklayın. Açılan pencere size içeriği listeleyecektir. Bu içerikteki kimyasallardan "şüpheli" gördüklerinizi EWG Skin Deep sayfasından aratıp sonuçlara bakabilirsiniz (Yeşil her zaman iyidir!). Ben Nonique ürünlerini böyle araştırdım... Aynı zamanda, geçen günlerde Bakımlı Blog'da okuduğum 3KA sitesinden de Jasön, Alba Botanica vb. doğal markaların bazı ürünlerine ulaşabilirsiniz.
Kozmetiklerin yanısıra, cilt bakım rutinime destek olarak her gün bir kapsül Solgar Biotin alıyorum. Nasıl bir yararını göreceğimi çok merak ettiğimi söylemem lazım!
Renkli kozmetikte bu atılımları yapamadım; ürünlerim bittikçe -biterse?- yenilerini temiz alternatifleriyle değiştirmeyi düşünüyorum. Rimeller en hızlı sıra gelecek sınıfta görünüyor. Hali hazırda bir adet kahverengi doğal içerikli rimelim var (Mineral Fusion); ve kendisine bayılıyorum. İkinci sırayı ise fondöten ve renkli nemlendiricilere vereceğim; çünkü yüzün büyük bölümünü, günün büyük bölümünde kaplayan ürünler... NveyEco ve Lavera ürünlerinin bu konuda bana yardımcı olacağını düşünüyorum!
Ve son olarak: biliyorum, çevrede bizi "zehirleyen" pek çok faktör var. Bunların bazılarını da hayatımızdan çıkaramıyoruz: kablosuz internet gibi! Fakat en azından kendi adıma, "daha güzel görünmek için" kendimi bu kadar zehirlememeye karar verdim. Yapabileceğimin en azı bu; kar kardır diye düşünüyorum.
Hepimize "daha az zehirli" günler diliyorum :)
----------------------------------------
Drugstore çekilişim devam ediyor; katılmak için TIKTIK!!
Son katılım: 22 Haziran 2013, 00:00