İç Döküş


25 Ağustos 2014 Pazartesi

10 gün ara vereceğimi söyleyip tatilden 2-3 yazı yazdığım için yeni yazılara dönmeden içimdekileri yazmak istedim -hakettim bence yani :) Aklımda dönüp duracaklarına, buraya dökeyim, burada dursun. Hem blog dediğimiz şey, biraz da günlük değil midir?

3 sene önce ben blog yazmaya başladığımda, okuduğum çok az blog vardı; arkadaşlarıma kozmetikle ilgili tavsiyeler verirken, her biri defalarca sorulduğu için, "zaten anlatmayı seviyorum, blog açayım ben de, arkadaşlarım okusun bari" diye düşünmüştüm. Şimdi bu blogu okuyan 1400'den fazla kişi var; gerçekten benim için çok önemli bir sayı. Ama bazıları için burun bükülecek bir kitle. 

Ben yazmaya başladığımda blogger etkinlikleri yoktu, ya da ben bilmiyordum. Lansmanları okuyup ne kadar eğlenceli olabileceğini düşünüyordum. Sonra Ankara'da olan lansmanlara davet edilmeye de başladım, mutlu oluyor insan ne yalan söyleyeyim. İlk katıldığım blogger buluşmasına davet edildiğimde ise epey heyecanlanmıştım. Bakın "etkinlik" demiyorum, "buluşma" diyorum; çünkü bu buluşmada sponsorlar havada uçuşmuyordu. Birbirimiz tanımak, yorumlaştığımız insanlarla konuşmak için buluşmuştuk. Canlarım Kübra ve Gözde'yi o buluşmada tanıdım mesela, beni de tatlı Fatma'cım davet etmişti. Bir daha o kadar samimi bir yere davet almadım zaten. Ondan sonra her yer "etkinlik" doldu.

Kendim de pek çoğuna katıldığım bu etkinlikler ilk başta benim için çok merak ettiğim bloggerlar ile tanışma fırsatıydı. Özellikle Serap'ın Romantic Vintage Party'si bu anlamda benim için harikaydı; çünkü neredeyse görmek istediğim herkesle tanışma imkanım olmuştu. Ama son zamanlarda katıldığım etkinliklerden aynı tadı alamadım, aynı neşeyi, heyecanı duyamadım. Zaten insanlarla tanışmak için bir çok firmanın hediye gönderdiği bir ortama girmek tuhaf gelmeye başladı. Sanki ister istemez herkes o hediye paketlerinin açıldığı ana odaklanıyor, asıl sohbeti kaçırıyoruz gibi geliyor. Bir de, ben kozmetik yazıyorum. Kozmetik dışındaki sponsorlardan gelen hediyelerle ne yapacağımı şaşırıyorum. Arada Duru Bulgur'un mantarlı bulguru gibi süper lezzetli ve bayıldığım şeyler çıksa da, benim o ürünü tanıtmaya bir katkım yok ki? Gerçi, sanırım bazı firmalar da "Instagram'da yüksek izleyicili hesaplarda bir görünsün yeter" mantığıyla ürünleri gönderiyorlar. Ama benim içime dert oluyor. 

Zaten son zamanlarda bu "etkinlikler", düzenleyen kişinin kendi arkadaş çevresinden başkasına duyurulmuyor. Yani körler sağırlar birbirini ağırlıyor... e kim kimle tanışıyor? Yeni kimseyle tanışmayacaksam, ben zaten özellikle son iki senede çok samimi olduğum canım kızlarımla sık sık buluşup sohbetin dibine vuruyorum! Buna "etkinlik" deyip de oradan buradan firma aramaya ne gerek var? Sanırım bu iş de ayrı bir statü göstergesine dönüştü. Böyle stratejiler bana fazla geliyor. Blogumu yazıp geçiyorum. Bir de Instagram'da paylaşıyorum. Ama Instagram da çok uçucu geliyor. Bilgi çok hızlı paylaşıldığı için herkesin gözdesi; ama o bilgi uçup gidiyor. Blogdaki gibi ihtiyaç halinde arandığında bulunamıyor. O yüzden, ben hala ve ısrarla bloguma -tabii artık iş ve iki çocukla vakit buldukça- yazmaya devam ediyorum. 

Böyle düşündükçe düşündükçe de kendi çizgimi belirlemek adına bazen kararlar alasım geliyor. Mesela artık sponsorlu blogger etkinliklerine katılmayacağım. Yukarıda yazdığım gibi, ben zaten sevdiğim blogger arkadaşlarımla bir araya geliyorum. Canım istediğinde ararım onları, vakti olanla buluşuruz. Hem "blogger bazaar" konseptimizle (hahaha, konsept deyince güldüm bir; ama başka ne diyeceğimi bilemedim) kendi kullanamadığımız ürünleri değiş tokuş da yapıyoruz. Bundan güzel "buluşma hediyesi" mi olur? 

Suyu çıkmayan blogger-PR ilişkilerini de doğru bulduğumdan (sonuçta blogdaki denenen ürün çeşitliliğini arttırmış oluyor) firmalar uygun görür de davet ederse, lansmanlara katılmaya devam etmek istiyorum. Ama firmanın kendisinin davet etmesi, bir blogger üzerinden yönlendirme olmaması koşuluyla. Çünkü bu durumda da yine "blogger etkinliklerinde" olduğu gibi, arkadaş-eş-dost muhabbeti devreye giriyor. Hala içimde uhte kalan bir firma lansmanı olmuştu mesela Ankara'da. Çok ünlü bir cilt bakım firması ilk kez şehrimizde lansman yapmıştı ve yemek/hobi bloglarının bile katıldığı bu lansmana davet edilmemek beni gerçekten üzmüştü. Niye üzülüyorsam? Sanki o anda asıl sebep iyi blogger olmamanızmış gibi geliyor da ondan... Bana daha önce isim sorulduğunda firmaya Ankara'da elimde olan bütün bloggerların mail adreslerini gönderdiğimi hatırlıyorum. Ya da, samimi arkadaşım olmasa da blogunu gerçekten beğendiğim kişileri içtenlikle önerebiliyorum. Ama hep aynı geri dönüş alınamıyor tabii ki... bu yüzden de firma kendisi takdir ederse ne mutlu bana. Aksi takdirde, o ilişkilerin içinde, kıyısında, kenarında olmayı istemiyorum.  

Uzun uzun yazdım; bu kadar uzun iç dökmeyi kim okuyacak onu da bilmiyorum... son olarak, blogda bir süre bana denemem için gönderilen ürünleri okumak zorunda kalabilirsiniz. Bu ürünleri deneyip sonuçlarını dolandırmadan, içtenlikle yazmaya çalışıyorum. Umarım farklı algılanmıyordur. Basın ürünü kullanmak, yazmak riskli iş. Anında yaftalanabilirsiniz. Üst üste basın ürünü yazmak da beni bu yüzden hep korkutmuştur! Ama, şu uzun tatilimden dolayı elimde birikenler ve bu ürünleri gönderen firmalara karşı olumlu ya da olumsuz yorumlarımı yazma sorumluluğum var. Sonrasında kendi aldıklarım, beğendiklerim, beğenmediklerimle devam ederim, söz :) 

Bu noktaya kadar okuduysanız sizi tebrik ediyor, daha faydalı yazılarda, ürün yorumlarında görüşmek üzere esen kalın diyorum!







41 yorum

  1. Benim katıldığım ilk ve tek etkinlik Kübra'nın Subat ayında yaptığı etkinlikti. Senle ve diğer arkadaşlarla tanışabildiğim için inanılmaz mutlu ayrılmıştım oradan, çok keyifli bir gündü. Kübra çok uğraşmıştı sağolsun. Yazdıklarına tamamen katılıyorum, etkinlikler bloggerların birbirini tanıyıp sohbet edebildikleri zaman dilimleri olarak güzel. Son zamanlarda bu işin de suyu çıktı gibi geliyor bana. Uzun uzadıya yazmak istemiyorum ama çoğu etkinlik amacından sapıp hediye kapma yarışına dönüşmüş. Belki de ben yanlış görüyorum bilmiyorum, dışarıdan görünen bu. Emek verilerek amacına uygun düzenlenen etkinlikleri hep alkışlıyorum. İnşallah bir gün yine bir araya geliriz. Öpüyorum çok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onur'cum, valla bana da öyle görünüyor ve aslında dışarıdan okuyan kişilerin tarafından bakıldığında da hiç sempatik gelmediğini düşünüyorum. Kübra'nın o etkinlikte nasıl uğraştığının, kimseyi kırmamak için katılacak kişi sayısının gün be gün nasıl arttığının da en yakın şahidiyim. Keşke herkes Kübra gibi yapabilse bu tür buluşmaları.

      İnşallah bir yerlerde buluşuruz yeniden Onur'cum; sen gelemezsen biz geliriz Belçika'ya yanına :))) Öperim çok!!!

      Sil
  2. Seni seviyorum başak!!
    Belki çok sonra girsem de bu işin içine, belki de o dediğin etkinliklere "ben birşey istemiyorum" şartı koşmamın sebebi de budur.İnsan tanımaya iki çift sohbet etmeye gittiğim bir ortamda gözlerin torbaları araması itici be.. Keşke Ankarada olsak da sohbetin dibine vursak be arkadaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nihan'cım, bu konuda aynı şeyleri düşündüğümüzü, hissettiğimizi biliyorum. Hatta benden bir miktar daha hassas olduğunu da! Gerçekten aynı şehirde olsaymışız da şöyle birer kahve eşliğinde dertleşseymişiz ne güzel olurmuş! Ben de seviyorum seni güzellik!!! Öperim!

      Sil
  3. Kararını çok haklı ve yerinde buldum; çünkü aynen Onur gibi düşünüyorum etkinlikler için belki yanlış düşünüyoruz ama verilen izlenim o şekilde. Samimiyetine ve içtenliğine yürekten inandığım bloggerlardansın. seni uzunca zamandır takip edenlerin üst üste tanıtımdan gelen ürünleri garipseyeceğini düşünmüyorum o yüzden. Sen hep yaz, eksikliğin hissediliyor çünkü. Öpüyorum!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aylin'cim çok teşekkür ederim! Dışarıdan de benim hissettiğim gibi görünüyormuş ki bu yazı bu kadar yorum aldı aslında. Çok mutlu oldum güzel yorumuna, öpüyorum!

      Sil
  4. Başak'cım, o buluşmaya gelmene ve seni orda tanımamıza çok sevinmiştim bende. Keşke dediğin gibi olsa, körler sağırlar birbirini ağırlar olmasa ama malesef oluyor. Ee bunları görenler bende blog yazayım hediye kapayım mantığıyla blog yazmaya başlıyor :(
    Ve dediğin gibi saçma sapan hediyeler konusu. Çağırılan bloggerlar örneğin makyaj bloggerı ama hediyelerde sucuk, peynir envai çeşit şey var. Bu da bana sadece aman çok görünsün hediyeler gibi geliyor. Neyse işte kısacası yazına sonuna kadar katılıyorum.. Öperim kocaman! :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma'cım, gerçekten bir kez daha teşekkür ederim o gün için :)
      Yani zaten mantığını anlayamadığım için rahatsız olmaya başlamıştım. Sonra baktım olacak gibi değil, uzak durayım dedim. Biz sadece bir fincan kahve içmek için de bir aray geliriz nasıl olsa ;) Öpüyorum çok!

      Sil
  5. bu kadar iç dökmeyi okuyanlardan biri de benim :) gerçekten sonuna kadar hak verdiğim bir yazı oldu. Ben tabii ki sizler kadar tecrübeli değilim blog konusunda ama 7+1 aylık blog tecrübelerim doğrultusunda senden farklı düşünmüyorum :) yazılarını merakla bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule'cim teşekkür ederim! Yeni-eski herkesin hisettiği buymuş sanırım. Öperim çok çok!

      Sil
  6. Ben okudum Başak'cım :)
    Minicik bir blogum var. Makyaj, kozmetik dışı. Ve söylediğin şeye çok katılıyorum bende. Dışarıdan biri olarak. Hediye almak için düzenlenen toplaşmalar gibi geliyor bana da. Firmaların blogger ları kullandığını bile düşündüm.
    Öpüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kezban'cım, firma-blog ilişkisi mutual bir ilişki. "Suyu çıkmayan" derken, o mutual ilişkidekilerden birinin diğeri üzerinde tahakküm kurmamasından bahsediyordum. Bazen firmalar bloggerlara "bedava ürün avcısı" gözüyle bakıyor; bazen de bloggerlar firmalara "beleş ürün sağlayıcısı" gözüyle. Bu hem yazarlar hem de okuyucular açısından çok itici. Halbuki aslına bakarsan, firma çok uygun yolla ürün reklamını yaptırıyor, blogger da bütçesini sarsmadan pek çok ürün deneyip tanıtabiliyor.

      Öpüyorum çok!!

      Sil
    2. Doğru diyorsun. İki taraflı aslında.. Valla Başak'cım ürün almadan önce senin sitene başvuruyorum ilk önce :)) Ve mutlaka bişeyler buluyorum :) Alacaksam da içim rahat ederek alıyorum.. Sen hep yaz ben okurum. Öpüyorum seni ve bal oğluşlarını.. Gelemedim hala Rüzgar'ı görmeye, aklımdasınız.

      Sil
  7. Canım benim, senin guzel yüreğine sağlık. Seni seviyoruz. Opuyoruz. 25 Ekim'de geliyorum. Seni ve oğluşlarını kocaman kocamannnn opeceğimmmmm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fulya'cım, heyecanla bekliyorum ve hatta oğlanlarla bekliyoruz seni :)) Görüşmek üzere, öperim çok canım!!!

      Sil
  8. Sen yaz sevgili Başak ben herturlu okurum, hiz etkinlik ve bedava urun merakim olmadi, az oz izleyici ve urun kaygisi olmadan yazmak daha mi guzel ne, beklenti yok, objektif yorum var, sevgiler, bebikleri oper, koklarim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle Peris scope... geçenlerde, tüm bu cılkı çıkmış işlerde dolayı canım çok sıkkınken, blog yazmadan önce ne kadar mutlu bir kozmetik kullanıcısı olduğumu düşünüyordum :) Sonra kimseye ve hiçbir şeye takmayarak yine mutlu bir kozmetik kullanıcısı ve alıcısı olmaya karar verdim :)) Öperim!!!

      Sil
  9. Merhaba

    Çok güzel yazmışsınız, yüreğinize sağlık. Şunu bilmenizi isterim ki, o etkinliklere davet edilenlerin çoğundan çok daha kaliteli bir blogunuz var. Sizi uzun süredir zevkle okuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siri Yaşam, çok çok çok teşekkür ederim! Böyle sözler, yorumlar en büyük motivasyon! Öpüyorum!

      Sil
  10. Doğru cümleler her zaman okunur ve hiç de sıkıcı olmaz. Ve evet cidden dışarıdan çok komik görünüyor "event" denilen toplaşmalar :)) onlar da öyle mutlu :) Bu arada bir kahveye ne dersin? ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslı'cım, teşekkür ederim :) Kahveye her zaman varım! Ne zaman? :)

      Sil
  11. İyi ki açtın be Başak bu bloğu:)
    öpüyorum
    sevgilerle
    Şenay

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şenay'ım, sadık okuyucum :))) Öperim pek çok!

      Sil
  12. Sanırım hiç bir etkinliğe katılmamış, hiç bir severek okuduğum bloggerla tanışmamış tek bloggercık benim ama yazdıklarında fena halde haklısın.
    Dediğin gibi ben bazı blogger buluşmalarını okuyunca ayy ne güzel diyorum ama bol sponsorlu, kamyon dolusu ürünle eve dönülen ve hep aynı insanların buluştuğu etkinliklerin olduğu blog yazılarını bazen okumadan pas geçiyorum.
    İnan bazı blogger buluşmalarının hangisinin samimi hangisinin sadece buluşmuş olmak için yapıldığını şu ekrandan anlar oldum.
    Gelelim firmalar tarafından gönderilen ürün yazılarına valla ben öyle çok çok ürün gönderilen bir blogger değilim ama bu tarz ürünlerin yazıldığı her bloğu da okumuyorum sen ve senin gibi yorumlarına güvendiğim birkaç bloggerı okumam yeterli geliyor.
    Bazı bloggerlar var ki sırf ürün gelsin diye öve öve bitiremiyorlar ve artık onların kim olduğu kendimce belli bu yüzden her övülen ürünü almıyorum.
    Eskiden sanki bundan 2-3 sene önce herşey daha bir sahiciydi evet bi dolu yeni blogger var ve severek takip etmeye başladıklarım da var ama çok azlar.
    Bir de şu var ki uzun süredir blog yazan bir çok kozmetik bloggerı artık eskisi gibi yazmaz olunca, bu blog etkinlikleri fazlalaşıp hatta suyu çıkınca ortalık blog tarlasına dönünce sapla saman birbirine karışmaya başladı diye düşünüyorum.
    Ahh keşke çok sevdiğim bloggerlar yeniden yazsalar özellikle son 6 aydır bir çok severek takip ettiğim blogger artık ya arada sırada yazar yada hiç yazmaz oldu.
    Uzun lafın kısası sen içtenliğinle, samimiyetinle hep yaz çünkü blog aleminin senin gibi özü sözü bir yazanlara ihtiyacı var.:)
    Seni ve yakışıklı oğluşlarını çook öpüyorum.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe'cim, öncelikle teşekkür ederim! Uzun yorumları okumayı da ayrıca seviyorum!

      Benim çok severek okuduğum eski-yeni bir sürü blog var. Ama özellikle severek okuduklarım, kalitesini, çizgisini bozmayanlar, objektif yazanlar küstürüldüğü ya da bezdirildiği için yazmaz oluyor zaten. Gerçi bence okuyanlar bunu anlıyor, hissediyor. O gelen güzel yorumlar da bize yetiyor çoğu zaman :)

      Öpüyorum seni ve tatlı oğlunu! İnşallah bir gün tanışmak kısmet olur!

      Sil
  13. süslü sözlük araciligiyla rastladim bu yazina ve sonuna kadar katiliyorum. eskiden imreniyordum böyle etkinliklere falan davet edilenlere, blogum pek sessiz sedasiz oldugu icin bunlara cok uzagim cünkü. ama simdiki 'etikinlikleri' gördügümde "aman aman iyi uzak kalayim" diyorum.
    ellerine saglik, cok güzel yazmissin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay Kuf, süslü sözlük aracılığıyla görmene şaşırdım, bakayım bir (korktum gerçi bakmaya da). Bence de uzak kalmak en iyisi. Gerçekten arkadaşlık kurduğun bloggerlar yeter de artar insana :) Sevgiler!

      Sil
  14. Merhaba sizi çok seviyordum, bu yazıdan sonra daha da çok sevdim. Öyle berraksınız ki!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yasemin, çok çok teşekkür ederim!!! Ben de bu güzel sözlerin sahiplerini çok seviyorum!

      Sil
  15. Bütün yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum!! Hatta daha geçen gün aynı şeyi konuştuk kızlarla! Bunlara ek olarak ise bir etkinlik tayfası var her buluşmada sadece onlar var.. İşte bu yüzden hep aynı kişiler davet edildiği için ben artık davet edilmememe mutlu olmaya başladım! Aslında dediğin gibi olsa, firmasız sponsorsuz buluşma olsa bir süre sonra o markaların bi taraf kalkıklığına da son vermiş olabiliriz belki :D Çok uzun yazdım biliyorum kusura bakma lütfen daha da yazasım var ama neyse :D Öpüyorum çok :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi'cim, valla aynen! Aslında aklımda böyle bir buluşma yapmak var. Etkinlik metkinlik değil, ya hadi gidelim bir yerde bir kahve içelim, tatlı yiyelim, iki lafın belini kıralım diye. Özledim çünkü sizleri de, lansman, etkinlik olunca insan sohbet edemiyor bir türlü. Şu işe başlama vs telaşım geçsin de buluşalım diyorum! Öpüyorum!

      Sil
    2. Aynı şeyi yani sponsorsuz buluşma işini bir kaç aydır planlayıp duruyoruz kızlarla ama bir türlü olmadı, var biri tatile gitti öbürü şehir değiştirdi falan derken bu tarihe geldik :D Ama sende yazdıktan sonra farz oldu bu yapalım valla hep birlikte, oturalım sadece sohbet edelim daha yakından tanıyalım birbirimizi :D Ama mutlaka mutlaka yapalım :D Sevgilerimle :D

      Sil
    3. Valla Sevgi'cim, önümüzdeki iki haftasonu benim biraz karışık; ama, sonrası için bir şeyler planlayalım derim :) Bence de sadece sohbet çook daha keyifli olacak! Öperim!

      Sil
  16. Bu tür şeyler o kadar çok ''modavari'' ki etkinliklere hep aynı kişilerin katılması ve bu tüm sponsorluk konularının laçkalaşması kaçınılmaz gibi bir şey bence. Hele ki son zamanlarda blog ve youtube videolarının popülerleşmesi dolayısıyla...(Gerçi blog yazma düşüşe geçmiş durumda) Bir izleyici/okuyucu olarak çok takılmıyorum açıkçası, çünkü takip ettiğim bloggerların veya youtuberların sponsor ürünlerine maddi açıdan meraklı olduklarını düşünmüyorum ya da subjektif yaklaştıklarını... Heves edip de yapılan bazı şeyler olabilir, adı üstünde ''heves'' işte:)
    Sanırım burda okuyucuya büyük iş düşüyor akla karayı ayırt etme konusunda.
    Saygılar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Madam, okuyucular zaten genelde ayırt ediyorlar akla karayı; o yazanlar için harika bir motivasyon. Ama bazen insan "ee bu kadar emek veriyorum, neden ben görünmüyorum" gibi hissedebiliyor. İşte o da bu ilişkileri anlayıp çözene kadar sürüyor. Ama bazen çok demotive de edebiliyor. Karışık oldu bu kısmı sanırım :) Çok teşekkürler yorumun için, sevgiler!!

      Sil
  17. Makyajla deli iç içe olmama rağmen sürekli baktığım elimin gittiği blog sizinki idi, belki de Ankaralı olmamızdan dolayı daha yakın hissetmiştim ama herkes şimdi blogger oldu çıktı, ama gerçekten sizi takip ederek bile tanıyanlar,benim gibi, içtenliğinizi biliyorlar, iyi işlerinize devam etmenizi dilerim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seker16 çok çok çok teşekkür ederim!!! Umarım size hiç mahcup olmam! Sevgilerimle...

      Sil
  18. Başakcım ben de yazını sonuna kadar okudum, son zamanlarda benim de içimden geçirdiğim şeylerdi bunlar, her cümleni okurken daha da çok hak verdim çünkü ben de senin gibi düşünüyorum. Kimbilir belki de gitmemek daha iyi olur ki dediğin gibi normal zamanda bir araya gelip sohbet etmek çok daha değerli olacaktır. Öpüyorum çok Güzel Anne :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buket'cim, yapacağız o sohbet organizasyonunu da bir ara, el attık bir kere o işe Sevgi ile :))) En kısa zamanda görüşmek üzere!!!! Öperim!

      Sil
  19. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :))) Rabia'cım, mim de aklımda, söz yapacağım!!! Öpüyorum!!!

      Sil

"Yapıcı" olduğu sürece her türlü eleştiriye açığım. Yalnızca beğeninizi ifade etmek zorunda değilsiniz pek tabii; ama, yazar(lar)ı ya da yorumcuları kıracak, incitecek tarzda yorumlar yazmaktan kaçınmanızı rica ediyorum. Teşekkürler.

© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.