Basın Bülteni: Terabeauty Saf Hindistan Cevizi Yağı


2 Temmuz 2016 Cumartesi

Astronotların uzayda ihtiyaç duydukları hayat enerjisi ilk kez kozmetik bir ürüne yüklendi…

Terabeauty markası çok özel bir bakteri olan Rhodopseudomonas Palustris (1) enzimi ve Kozmik enerji olarak da bilinen 35 Terahertz Tera Bio Dalgası (2) ile yetişen Hindistan cevizinin saf mucizevî yağını tüm dünyayla aynı anda Türkiye’de de lanse etti.


Söz konusu hindistan cevizi Filipinler'de 10 hektarlık özel arazide onlarca farklı Macapuno (3) cinsi Hindistan cevizinin 8 sene süren çapraz döllenmesi ile en saf haline getirilerek yaratıldı.

Terabeauty 35 THz Tera Bio dalgası yüklü saf Hindistan Cevizi yağı, redüksiyon etkisi ile oluşan Hidrojen (H+) iyonları sayesinde vücudumuzdaki su içine işleyerek Hidroksit (OH-) radikallerini durdurur ve tüm ciddi hastalıklara bariyer etkisi yapar.


NASA uzay araştırmalarında bu enerjiyi astronotların çalışma ve yaşam ortamlarına taşıyarak misyonları sırasında ve sonrasındaki yaşamsal fonksiyon bozukluklarının büyük ölçüde önüne geçmiştir.

Terabeauty saf Hindistan cevizi yağı, Kozmik Enerji titreşimi sayesinde hücre yenilenmesini tetikler, kan dolaşımını hızlandırır, cildin Hipodermis tabakasına kadar zararsızca işleyerek uyarıcı bir etki yapar.

Durağan veya tembel saç köklerini stimüle ederek hem azalmış pigmentasyonunun hem de dökülmüş saç telinin tekrar kazanılmasına yardımcı olur.

25 cl’lik tamamen geri dönüşüme uygun ve %100 doğal ambalajı içinde bulunan Terabeauty saf Hindistan cevizi yağı, yoğun kullanımda bile (günlük 3-4 damla) 1 ay kadar yeterli miktarda olup şimdilik sadece web sitesi olan www.terabeauty.com üzerinden satışa çıkmıştır.



Terabeauty'ye ulaşmak için:
www.terabeauty.com
E-posta: info@terabeauty.com
Facebook&Instagram: @terahealthandbeauty


--------------------------------------
(1) Rhodopseudomonas Palustris çubuk şeklinde mor renkli gram-negatif bir bakteridir. Bu bakteri 4 farklı yaşam moduna geçiş yapabilir (fotoototrofik, fotoheterotrofik, kemoototrofik ve kemoheterotrofik).
Bakterinin isminin etimolojisine baktığımızda Rhodum: Yunancada gül, Pseudes Latincede yanlış ve Monas Yunancada bir birime denk gelmektedir. Bu nedenle, Rhodopseudomonas ile bakterinin bakarak yanlış gül birimine ve Palustris: Latincede bataklık ile de yetiştiği ortama gönderme yapılmıştır.
Rhodopseudomonas Palustris oksijenle veya oksijensiz büyüyebilir, enerji için ise ışık, inorganik veya organik bileşikleri kullanabilir.
Aynı zamanda karbondioksit sabitlemesi ile veya yeşil bitkisel kaynaklı bileşiklerden karbon edinebilirler. Son olarak, Rhodopseudomonas Palustris, aynı zamanda büyüme için azot sabitleme özelliğine sahiptir. Bu metabolik çok yönlülük bilim adamlarının bu bakteriye ilgisini arttırmış ve özellikle biyoteknolojik uygulamalarda potansiyel kullanım için uygun bir bakteri yapmıştır.
Buna ek olarak, bu bakteri metabolizmalar için oksijen seviyelerine duyarlı ve oksijen gerektiren enzim reaksiyonu işlemlerini aynı anda gerçekleştirebilirler ve bu sayede oksijen düzeyi farklılıklarında hatta çok az oksijen seviyelerinde bile başarılı olabilirler.

(2) Tera Bio Dalgası. 1 THz (Terahertz) saniyede 1 trilyon titreşim anlamı taşır. Terahertz bandı 3 ila 3000 μm aralığında ve elektromanyetik tayfta uzak kızılötesi ile mikrodalgalar arasındaki frekans bandında bulunur. Terahertz ışınları biyolojik dokuları iyonize etmeme özelliğinden dolayı X-ışınlarına göre zararsızdır. Canlılar üzerinde dozaj sınırı olmadan tıbbi görüntüleme veya başka amaçlarla kullanılabilir. Canlandırıcı (besleyici) Işınlar ise 6 ile 12 μm (mikrometre) dalga boyuna sahip ışınlardır ve NASA tarafından uzay araçlarında tüm canlıların hayatta kalabilmeleri için gerekli olan elektro manyetik dalga boyu olarak yayınlanmıştır. Bu dalga boyu 35 THz veya 9 μm seviyesine getirildiğinde ortaya Tera Bio Dalgası çıkmaktadır. 35 THz frekansındaki ışıma suyun ve diğer maddelerin içindeki Hidrojen köprülerini kırarak çok küçük enerji rezonanslarına dönüştürürler. Rezonans dalgaları değişmiş olan Hidrojen iyonu (H+) ve elektron (e-), kırılan hidrojen köprüsü sayesinde açığa çıkarlar ve kararlı bir şekilde içinde eridikleri su ve diğer sıvının molekül yapılarını çok daha küçük hale getirirler. Hidrojen köprüleri asla eski hallerine geri dönmezler.

(3) Macapuno cinsi Hindistan cevizi, genç olgun Hindistan cevizine göre daha yüksek bir sakaroz oranına (toplam şekerin % 92'si), daha yüksek Sitrik ve Malik asit miktarına ve daha az lipit içeriğine sahiptir.







Hiç yorum yok

Yorum Gönder

"Yapıcı" olduğu sürece her türlü eleştiriye açığım. Yalnızca beğeninizi ifade etmek zorunda değilsiniz pek tabii; ama, yazar(lar)ı ya da yorumcuları kıracak, incitecek tarzda yorumlar yazmaktan kaçınmanızı rica ediyorum. Teşekkürler.

© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.