Londra seyahatim sırasında Lush'tan aldığım ikinci ürün ise Let the Good Times Roll isimli temizleyici idi. Yine pütürlü kısımları olan kuru-karma cildimi hem o ölü derilerden arındıracak, hem de zorlamadan temizleyecek, nemlendirecek bir temizleyici önerisi olarak mağazadaki tatlı kız önerdi.
Let the Good Times Roll aslında günlük bir temizleyici değil, bir scrub. Katı formda ve kullanmadan önce avucunuza alıp bir miktar suyla karıştırarak püre haline getirmeniz gerekiyor. Daha sonra yüzünüze masaj yaparak dairesel hareketlerle uyguluyor ve ılık suyla temizliyorsunuz.
İçindeki darı unu cildi nazikçe ölü deriden arındırırken, polenta cilde mineral ve vitamin depoluyor, mısır yağı cildi besliyor, tarçın da cildi ısıtıp duyuları harekete geçiriyor. Gerçekten bu temizleyici de öyle güzel kokuyor ki size anlatamam. Ben haftada iki kez, Oatifix'ten önce kullanıyorum (bu ara kür gibi uygulamam gerekti ve iki seferde burun etrafımdaki kuruluğu giderdi bu ikisi). Cildimi çok güzel arındırıp, çok çok iyi bir biçimde nemlendiriyor. Sevmediğim yanı, taneciklerinin biraz sert olması. Ama, benim cildim hassas olduğu halde kızarıklığa yol açmadı.
Yine ülkemizde bulunmadığı için üzülerek kullansam da, gramajının daha fazla ve kullanım süresinin daha uzun olması nedeniyle biraz daha içim rahat. Ulaşma şansım olsa muhtemelen bitince yeniden alırdım. 100 gr ürünün fiyatı 6,95 Pound.
Böylece Lush yazılarımın sonuna geldim; umarım, yeniden kavuşma şansım olur da burada daha çok üründen bahsedebilirim.
ah ah dediğim gibi kıymetini bilemedik Lush'ın :-)) güle güle kullan canım..
YanıtlaSilSorma İrem'cim ya... çok teşekkürler :) Öperim!
SilLush buradayken kıymetini bilemedik :(
YanıtlaSilValla İlke'cim, bak şimdi arkasından ağlıyoruz :(
SilAslında almaya da çok sık lush mağazası gördüm...Ama hiçbirine girmedim.Şimdi de çok pişmanım :(
YanıtlaSilAh ya Demet, nasıl kaçırdın cidden? Bir sonraki Avrupa seyahatinde aklında bulunsun :) Öperim!
Sil