Kanım Can Olsun!


20 Şubat 2012 Pazartesi

Hayır, hiç mi hiç canı acımıyor insanın.

Kan tutuyorsa, hemşireler sizi soru yağmuruna tutarken başınızı başka bir tarafa çevirip yanıt vermeniz yeterli. Ne olduğunu anlamazsınız bile.


Hastaneye (İbn-i Sina, Ankara) vardıktan sonra doktorun odasını bulmak ve form doldurup kan vermek için geçen süre azami 10 dakika! Kime sorsanız size yardımcı oluyor. Kan verilen yerde çok hemşire var, çok seri çalışıyorlar. 

Bir sabah işe gitmeden uğrayabilirsiniz mesela. Yeri ters kalıyorsa sizin için, bildiğim kadarıyla bütün hastaneler kan örneği alıp bulundukları ildeki ilgili hastaneye iletiyor. Ya da, kargoya verebiliyorsunuz. Bu tür ayrıntılar için lütfen Gamze Akbaş Blog'a tıklayın...

Bir insana şifa verme ihtimali bile beni bugün çok ama çok mutlu etmeye yetti. Şimdi, telefonum çalsın diye bekliyorum...

Kendinizi bu duygudan, şifa bekleyen hastaları kanınızdan mahrum etmeyin... kan verin, can verin!







3 yorum

"Yapıcı" olduğu sürece her türlü eleştiriye açığım. Yalnızca beğeninizi ifade etmek zorunda değilsiniz pek tabii; ama, yazar(lar)ı ya da yorumcuları kıracak, incitecek tarzda yorumlar yazmaktan kaçınmanızı rica ediyorum. Teşekkürler.

© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.