Bir Günlük "Kıprıs" Seyahati: Gittim, Gördüm, "Sürdüm"!


15 Mart 2013 Cuma

Bilimsel bir toplantıya katılmak için bir günlüğüne Kıbrıs'a gittim bu hafta. Çarşamba akşamı gidip perşembe gecesi geri döndüğümden, Kıbrıs'ta görebildiğim tek yer ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu oldu. Fakat Ada havası almak, o tatil köyü gibi üniversitede bulunmak bile yetti.

Üniversitenin misafirhanesinde kaldım ve çok beğendim. Kocaman ferah bir oda. İçinde standart otel eşyalarıın yanında pek çok otelde bile bulunmayan ütü masası ve ütü, düzgün bir saç kurutma makinesi, su ısıtıcı, bisküvi-çay-kahve, vs. vardı. Kocaman bir de televizyon. Ne zamandır şöyle rahat rahat TV izlemediğimi fark ettim, o gece doya doya Muhteşem Yüzyıl izledim :)


Kıbrıs'ta trafiğin İngiliz usulü soldan akması gibi, prizler de farklı. Dolayısıyla, yanımda aşağıdaki fotoda göreceğiniz bir adaptör de götürdüm. Okla gösterilen kısım (tam sol) Kıbrıs için kullanılan sistem. Elektrikli bigudimi çalıştırabildim, telefonumu şarj edebildim bu sayede!


Hem yalnızca bir gece kalacağım için, hem de uçaktaki sıvı kısıtlamasına takılmasın diye, cilt bakım ürünü olarak hep tester ürün almayı tercih ettim. Böylece, bir kaç değişik ürünü de denemiş oldum. 


1- Ducray Keracnyl Gel Moussant -Akneye Eğilimli Ciltler için Temizleyici Jel: Bu jelin verdiği temizlik hissine ve sonunda cilde verdiği kadife dokuya bayıldım!!! Hepimizin aklında olsun! (200 mL'si 35 TL imiş)

2- Clarins Capital Lumiere Serum: Bunu Bakımlıblog göndermişti. Minicik bir şey ama sanırım şimdiye kadar 5-6 kez kullandım; 1-2 kez daha kullanırım gibi. Ciltte bıraktığı kadife ve aydınlık etkiyi çok sevdim. Clarins2in cilt bakım ürünlerine pek göz kırpıyorum bu ara; ama bu fiyata alabilmem namümkün... (295 TL).

3- ISANA Deo Spray Fresh: Kokusu nefis ve kesinlikle terleme için kesin çözüm! 

4- h2o+ Tonik: Şişesinden bu minik şişeye doldurdum.

5- Mysterieux Gündüz Kremi: Bu tester Fransa'dan gelmişti. İçinde her türlü anti-aging madde var; sanırım bir miktar botoks etkisi de vaat ediyor. Çok ama çok yoğun, neredeyse emilemeyen bir krem. Ama eminim olgun ve biraz kuru ciltliler bayılacaktır. Cilde inanılmaz bir parlaklık ve nem katıyor. 50 Euro civarı...

6- Onagrine Göz Çevresi Bakım Kremi: Bu kreme galiba aşık oldum! Nasıl güzel nem veriyor, nasıl güzel bakım yapıyor ve göz çevresini nasıl yumuşatıyor!!! Fiyatı sanırım Fransa'da 22 Euro civarı; kesinlikle ısmarlayacağım!

Denediğim ürünleri neyse ki çok sevdim. Önümüzdeki haftasonu seyehatim için de hepsi yanımda olacak, çünkü hiçbiri bitmedi!

Bir gün kalacağım halde, bir sunum yapacağım için makyaj malzemelerimi ve fırçalarımı tam takım olarak yanımda götürmem gerekti. Bilimsel bir toplantı olduğunda abartısız, oldukça sade, ama bütün gün dayanacak ve cildimi canlı gösterecek bir makyaj seçtim. Bu noktada, önümüzdeki hafta blogda olacak Clarins Beauty Flash Balm (minik MAC sample kutusunun içinde), MAC 130 fırça ve yine önümüzdeki hafta okuyacağınız La Roche Posay Toleraine Teint Mineral Compact en büyük yardımcılarım oldu!


Sade makyaj deyince aklıma MAC Naked Lunch ve Sable ikilisinden başkası gelmiyor! Inglot P395 farı da aydınlatma amacıyla kullandım. Yuvarlak üçlü paletim olmadığından Inglot kare palete yerleştirip bu muhteşem üçlüyü yanıma aldım! Lancome Hypnose Precious Cells kahverengi rimelimin sonunu Kıbrıs'ta gördüm, zor bela uygulayabildim. Dolayısıyla dönüşte bu rimelin yerini Lancome Hypnose 02 Hypnotic Brun aldı! (Merak edenlere not: Duty Free'den bu rimelden başka bir şey almadım; tebrikleri alayım? ^_^)

Bu arada, Watsons'in bu minik, su yeşili ambalajlı makyaj temizleme mendilleri GERÇEKTEN çok iyi iş çıkarıyor! Makyajı düzgün çıkarıp çıkarmayacağı konusunda biraz endişeliydim; ama harika iş çıkardı! Seyahatler için öneririm!

Sunumda MNG'den aldığım toz pembesi ceketimi, iri kolyemi, beyaz, açık yakalı tshirtümü, H&M siyah kalem eteğimi ve geçen sene çok çok arayıp komik bir biçimde Kipa'da bulduğum ten rengi rugan ayakkabılarımı giydim. Fotoğraf net değil, ama aşağı yukarı şöyle görünüyordum...


ODTÜ'nün Kuzey Kıbrıs Kampusu çok ama çok güzel. Tam bir tatil köyü havasında. Uzaktan da olsa deniz görmesi de cabası. Perşembe günü hava akşamüstüne kadar çok güzel ve güneşliydi. Akşamüstü kapatmış ve serinlemiş olsa da, Ada'ya yakışır havayı hissedebildiğim için çok mutluydum. Kendimi o ortamda gerçekten yenilenmiş ve mutlu hissettim!!



Bu güzel papatyalar Kıbrıs'ın endemik bitki türüymüş. Yani, özel olarak ekilmiyor, oranın doğal florasında var. Kendiliğinden yetişiyor. Kampusun her yanı, özellikle lojmanlar ve yurtlar bölgesi bu papatyalarla doluydu. İçim açıldı, bayıldım... 

Ve akşam uçağa binmeden önce hocalarımla şahane bir yemek yedim. Kıbrıs'a özel şeftali kebabı, diğer kebap çeşitleri, ızgara hellim, domates-toka salatası, süzme yoğurt, peynir, turşu, zeytin ve türlü mezelerden oluşan şahane bir ziyafet çektik... Sabah hala toktum!


Yalnızca yemeklerin değil, Kıbrıs'ın -ya da Adalılar'ın deyişiyle Kıprıs'ın- tadı damağımda kaldı! Bu sonbahar, baba horoz ve Civciv'i de alıp bu sefer gerçekten gezmeye gitmek istiyorum! 








17 yorum

  1. çok şık olmuşsun,ayrıca testerleri götürme fikri bence de gayet iyi :) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Aynı anda yorumlaşmışız :))

    Çok teşekkür ederim :))

    YanıtlaSil
  3. çok şık olmuşsun gerçekten :) tester ürün götürmek çok iyi oluyor Koca koca şişeleri yanında taşımak işkence bence :) sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Başak'cım çok şık olmuşsun. Maşallah sana :)

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler Pekbilmiş :) Evet, testerları bu tür seyahatler için saklıyorum :)

    YanıtlaSil
  6. Kezban'cım, çok teşekkür ederim canım :)

    YanıtlaSil
  7. Kıbrıs'a gitmeyeli 3 yıl oldu, bu yazın sayesinde özlediğimi fark ettim. Ayrıca duty free konusunda gerçekten tebriği hak etmişsin :P

    Son not sunum kıyafetin çok hoş, o pembe cekete bayıldım :)

    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  8. Ben ilk defa gittim Ayşegül'cüm, ama tabii pek bir şey anlamadım :) Yeniden gitmek istiyorum!!!

    Çok teşekkür ederim ayrıca da :) Sevgiler!! (Not: Ceket MNG yeni sezonundan, siyah ve turuncusu da var ve cidden çok kullanışlı, aklında olsun ;) )

    YanıtlaSil
  9. Ben 5-6 sene önce gitmiştim Kıbrıs'a..Ankara'nın gri havasından sonra ne güzel gelmiştir tahmin edebiliyorum..Kıyafetinin renkleri zaten baharı getirmiş ve çok yakışmış..

    YanıtlaSil
  10. Kesinlikle çok iyi geldi Nilgün :) Çok teşekkür ederim, evet, toz pembe en çok bahara yakışıyor! Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  11. Özledim yahu Kıbrıs'ı. :)
    Küçük,şirin ama çok güzel bir yer bence.Kesinlikle gidilmeli yani. :)
    1 günde kalsan eminim iyi gelmiştir.Değişik bir atmosferi var gerçekten. :)

    YanıtlaSil
  12. Kremlerle birlikte cilt ürünleri çok iyi çalışmış :) Çok aydınlık bir makyaj olmuş! =)

    YanıtlaSil
  13. Tek Aşk A*, kesinlikle çok iyi geldi! Eylül'de bir kaçamak düşünüyoruz :)

    Seçil, kesinlikle cilt bakımı düzgün olunca makyaj daha aydınlık oluyor :)

    Sevgiler!

    YanıtlaSil
  14. Çok canım çekti Kıbrısı..doğa, deniz harika ama ben en çok gece hayatını ve oyunları seviyorum:))))) Not: çok şık ve asil görünüyorsun...

    YanıtlaSil
  15. Haha, değil mi Demet? Bir de Kıbrıs'ın o meşhur yönü var :D Zaten havaalanında herkesin elinde bir adet Casino poşeti vardı -benden başka :)))

    Çok teşekkür ederim bu arada, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  16. Başak, hangi elektrikli bigudiyi kullanıyorsun ve nasıl kullanıyorsun merak ettim. ben de almak istiyorum ama hem kullanım pratikliği konusunda şüphelerim var, hem de dalgaların kalıcılığı konusunda.. bigudilerle ilgili bir post hazırlayabilsen pek mutlu olurum!

    YanıtlaSil
  17. Mme Marttle, ben bir arkadaşımın bana düğünümde hediye ettiği Remington'un seyahat boyunu kullanıyorum :) Elektrikli bigudileri sanırım 20 yıla yakın bir zamandır kullanıyorum (ben lisedeyken annemin vardı, arada saçlarımı sarıp okula giderdim :D). Annemdekinin de markasına bakıp bir post hazırlarım, hiç aklıma gelmemişti :))

    Fakat şunu hemen yazabilirim:

    * Kullanması inanılmaz pratik. 5 dakikada ısınıyor ve saçta 5 dakika bile tutsan saç anında dalgasını alıyor.
    * Benim saçlarım ince telli olduğundan en baba fönü çeksen de gün sonunda başladığı noktaya geri döner. Bu yüzden sarmadan önce köpük uyguluyorum tüm saçıma. Saçımı açtıktan sonra da başımı öne eğip saç spreyi sıkıyorum.
    * Yukarıdaki işlemleri de yaparsam gün sonuna kadar garanti dayanıyor. Tabii ki dalgalar günün sonuna doğru daha doğal bir şekil alıyor, ama güzel görünmeye devam ediyor.

    Benim şiddetle önereceğim bir ürün elektrikli bigudi :) Belki de elim saç sarmaya çok alıştığı içindir. Ama benim hayatımı kurtardığı kesin :) Sevgiler...

    YanıtlaSil

"Yapıcı" olduğu sürece her türlü eleştiriye açığım. Yalnızca beğeninizi ifade etmek zorunda değilsiniz pek tabii; ama, yazar(lar)ı ya da yorumcuları kıracak, incitecek tarzda yorumlar yazmaktan kaçınmanızı rica ediyorum. Teşekkürler.

© L'Arc-en-ciel
Maira Gall
L'Arc-en-ciel - ©

Blog Tasarımı

Bu sitede yayınlanan yazılar ve resimlerin izinsiz kullanılması
5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına aykırıdır.